Akyaka’da özelleştirilmek ve imara açılmak istenen bir kamusal alanla ilgili olarak Akyaka Yerel Yönetim Platformu’nun öncülüğünde Akyaka ve Muğla’dan sivil toplum örgütlerinin ve duyarlı bölge insanlarının bir araya gelerek oluşturdukları Akyaka Dayanışması Platformu bileşenleri, bugün yaklaşık 100 kişik bir katılımla bir basın toplantısı düzenleyerek taleplerini kamuoyuna duyurdu. Toplantıya Akyaka, Gökova, Ula, Muğla ve Marmaris’ten de vatandaşlar ve Sivil Toplum Örgütleri temsilciler katıldılar.
Bir ay kadar
önce Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yer alan
Akyaka’da halkın ortak yararlanma hakkı ve aslında zeytinlik olan
bir yaklaşık 20 dönümlük hazine arazisini (3841 sayılı parsel) özelleştirme programına alması ve bu
alanda bir imar planı değişikliğine giderek resmi gazetede yayınlaması ile
Akyakalılar ayağa kalktı.
Önce gerçek olmayan
“toki evleri yapılacak” haberi ile dikkatler başka yöne çekildi. Akyaka
Belediyesi kendi sınırları içinde yer alan bu hazine arazisini yasal hakkı
olmasına karşın, açıklanmayan nedenlerle belediyeye katılmasını Maliye’den
talep etmemiş ve sonunda da bu zeytinlik Özelleştirme İdaresi’nin eline
geçmiş. O da özelleştirme programına
alarak bir imar plan değişikliğine gitmiş, yapılaşma yoğunluğunu arttırmış.
Akyaka Belediye Başkanı aslında özelleştirmeye karşı olmadıklarını, buraya
konut yapılmasını istediklerini ama ÖİB’nin değil kendi planlarının uygulanmasını
istediklerini söylüyor.
Tüm bu kafa
karıştırıcı tartışmalar içinde kesin olan bir şey var; aslında tüm Akyakalıların yararlanma hakkı
olan bir kamusal alan, üstelik de “Zeytin Koruma Yasası”na göre korunması
gereken bir zeytinlik, özelleştirilmek ve yapılaşmaya açılmak isteniyor. Belediye
yönetimi ve ÖİB arasındaki tartışma burada oluşacak rantın kime ait olacağı ile
ilgili. Akyakalılar ise tüm bu süreçte tamamen tartışmanın dışında bırakılmış.
Bu “oldu
bitti”ye karşı tutum alan Akyaka Dayanışması, Akyaka İmar Planına “yapılaşma
alanı”, tapuya da “arsa” olarak kaydedilen,
Aralık 2012’de de sessiz sedasız özelleştirme programına alınan
zeytinliğin özelleştirme programından çıkartılmasını, tapu kaydının “zeytinlik”
olarak değiştirilmesini ve imar planının revize edilerek tamamen yapılaşmaya
kapatılmasını, üzerindeki zeytin ağaçlarının korunarak herkesin
yararlanabileceği bir ortak yaşam alanına dönüştürülmesini istiyorlar.
Diğer bir talep,
3194 sayılı İmar Kanunu’nun planların yapım ve değiştirilme süreçlerine kent
halkının etkin katılımının sağlanacak şekilde değiştirilmesi. Ve son olarak,
doğa koruma alanlarının korkulu rüyası “Biyo-Çeşitliliği Koruma(!) Yasası”nın da
tamamen iptal edilmesini istiyorlar. Zira, eğer bu yasa çıkarsa, Akyaka’nın
Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde olması artık doğasını korumaya yetmeyecek,
hükümet “üstün kamu yararı” adına yeniden kamusal alanları yapılaşmaya,
yatırımlara açabilecek. Bu son iki talebin Türkiye’nin her yerinde kent
ve doğa hakkı mücadelesi veren kesimlerin hemen uzlaşabileceklerini ortak talepler olduğunu ve büyük destek
vereceklerini şimdiden söyleyebiliriz.
Eşsiz doğa
güzelliği ve geleneksel Çakırhan mimarisi ile ülkemizin kimliğini koruyabilmiş çok az sayıdaki beldelerinden birisi
olan Akyaka, zengin biyo-çeşitliliği ile Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi
kapsamına alınmış. Belde sakinleri 2008 yılında bir araya gelerek doğanın ve
mimari dokunun korunmasını temel alan Akyaka Vizyonu’nu oluşturmuş ve Cittaslow
(Uluslararası Yavaş Kentler Birliği) kriterlerinin vizyonlarını gerçekleştirmek
için uygun bir çerçeve program sunduğunu belirleyerek bu birliğe de üye
olmuşlar.
Ancak
Akyakalıların tüm bu koruma iradelerine rağmen, geçen yıl çıkan Büyükşehir
Yasası ile gelecek yerel seçimlerle birlikte yerinden yönetim haklarını da kaybedecekler.
Çünkü belediyeleri kapanacak ve artık Ula’dan yönetilen bir mahalleye dönüşecek.
Akyakalıların kent ve doğa haklarını korumaları daha da güçleşecek. Beldeye
kimliğini veren tüm doğal ve kültürel değerlerini yitirmesine yol açacak olan tüm bu hızlı
kentleşme baskılarına karşın, duyarlı Akyakalıların
beton lobisine geçit vermeye hiç niyetleri yok ve “yavaş olun gari!” diyorlar.
Bir kez daha
hatırlatmakta yarar var Akyaka bir “yavaş kent”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder