Gökova Özel Çevre Koruma
Alanında, Akyaka
Belediyesi sınırları içinde, pazar yerinin hemen bitişiğinde 19.300 m2’lik hazine
arazisi zeytinlik bir alan (3841 no.lu parsel) Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca (ÖİB) özelleştirme kapsamına
alındı.
1994 onaylı imar planında konut alanı olarak gösterilerek tapuya
“arsa” kaydının düşülmüş olması, üstündeki zeytin ağaçlarına rağmen arazinin
3573 sayılı “Zeytin Yasası”nın koruması
dışına çekilerek özelleştirilmesinin önünü açmıştır.
Bu çarpıklıklar zinciri gerek
1994’te işbaşında olan, gerekse mevcut yerel yönetimlerin şeffaflıktan,
katılımcılıktan, hesap verilebilirlikten nasibini almamış yönetim
anlayışlarından ve İmar Yasasının anti-demokratik niteliğinden güç almıştır.
Böylelikle danışmak bir yana, halktan saklanarak ona yukarıdan bu denli
kolaylıkla dayatılabilmiştir.
Daha en başından çarpık gelişen bu süreç, ÖİB’nin 2872 sayılı Çevre Kanununun 9. Madde hükmüne aykırı biçimde uygulama imar planı
değişikliği yaparak yapılaşma oranını artırmasıyla daha da çarpılmış, yasal olarak iyiden iyiye tartışmalı bir
nitelik kazanmıştır.
Ancak daha da önemlisi, hiçbir yasal dayanağın toplumsal vicdan
katında bu girişime meşruiyet
kazandıramayacağı gerçeğidir. Kazandıramaz, çünkü:
- Bütün özelleştirmeler gibi özü, dolaylı da olsa halka ait bir değeri, bir kişi ya da şirket nezdinde sermayeye katmaktan ibarettir. Mevcut toplumsal eşitsizliğin daha fazla artmasıyla sonuçlanacaktır; adil değildir.
- 1994 onaylı imar planının oluşturulmasından başlayarak sürecin dışında tutulan Akyaka halkının gündelik yaşamlarını biçimlendirme hakkı, yani kent hakkı elinden alınmıştır.
- Akyaka, Uluslararası Yavaş Kentler Birliği (Cittaslow) üyesi bir yavaş kenttir. Yavaş kent olma hakkı, beldenin sahip olduğu doğal ve kültürel değerleri gelecek kuşaklara bozulmadan ve zenginleştirerek taşınmasını öngören Akyaka halkının ortaklaşa oluşturduğu bir kent vizyonuyla kazanılmıştır. Bu vizyonla uyumlu, üzerindeki erişkin zeytin ağaçlarının ve kamusal niteliğinin birlikte korunacağı pek çok seçenek mümkünken ilgili arazinin yukarıdan dayatılarak özelleştirilmek istenmesi Akyaka halkının yavaş kent olma sürecinde oluşturduğu ortak iradeyle çelişmektedir.
Bütün bu nedenlerle Akyaka’nın ve Muğla’nın tüm duyarlı kişi ve
kuruluşları yerel yönetimin konuyu altı ay geciktirerek duyurması sonucu, her
ne kadar geç müdahil olsak da, özelleştirme girişimini durdurmak için bir araya
geldik. Katkı yapmak isteyen kuruluş ve kişilere açık biçimde, AKYAKA DAYANIŞMASI çatısı altında güçlerimizi
birleştirdik. Doğrudan demokratik yol ve yöntemlerle mücadelesini yürüteceğimiz
ortak istemlerimizi aşağıdaki gibi belirledik:
1. 3841 no.lu parselin özelleştirilmesinden vazgeçilmelidir. İmar değişikliğine gidilerek
konut alanı olmaktan çıkarılmalı, üzerindeki zeytin ağaçlarına zarar vermeden
hem Akyakalıların hem de Beldenin ziyaretçilerinin ortak yararlanabileceği
biçimde, halkın katılımıyla yeniden
değerlendirilmeli, kamusal alan niteliği
korunmalıdır!
2. Akyaka’da yaşanan bu örnek, yaşanmış nice
benzerleri gibi İmar Yasasının anti-demokratik
dayatmacı niteliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. İmar
Yasası halkın daha en başından planlama süreçlerine katılmasına elverecek
biçimde yeniden düzenlenmelidir!
3. TBMM gündeminde görüşülmeyi bekleyen Gökova
gibi korunan alanların korkulu rüyası Tabiatı
ve Biyo Çeşitliliği Koruma(ma) Yasa Tasarısı geri çekilmelidir!
Gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Belediyenin açmış olduğu imar
değişikliği iptal davasının yanında, özelleştirme sürecini tamamen durduracak başka
yasal süreçleri de başlatacağız. Zeytin Park Çarşamba buluşmalarına ara
vermeden devam edeceğiz.
Diyaloga da direnmeye de
hazırız. Mücadeleyi kent ve doğa hakkı temelinde kenetlenerek
hedefine eriştirinceye kadar kararlılıkla yürüteceğimizden kimsenin kuşkusu
olmasın. 24 Temmuz 2013.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder