27 Ağustos 2012 Pazartesi

İmza kampanyası hızla devam ediyor



Bağımsız yurttaş girişimi Akyaka Yerel Yönetim Platformu'nun 22 Ağustos 2012'de Akyaka'da başlattığı "Büyükşehir Yasasına Hayır" imza kampanyası kapsamında toplanan imza sayısı 7. gününde 2000'e yaklaştı.
30 Eylül'e kadar sürmesi planlanan kampanyada toplanan imzalar TBMM'ye ve siyasi partilerin grup başkanvekillerine elden verilecek.

Kampanyanın haberi 26. Ağustos 2012 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde yer aldı.     
 Cumhuriyet 26. Ağustos 2012
 

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Büyükşehir Yasasına Hayır !



İmza Kampanyası

30 Eylül 2012 tarihine kadar
sürecek kampanyaya
Akyaka
Yerel Yönetim
Platformu'nun
Akyaka içindeki standlarinda
aşağıdaki mektuba
imza vererek katılabilirsiniz.

Kampanya Fotoğrafları >>>>>





Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ankara




Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

 58. Hükümet tarafından hazırlanan ve komisyon görüşmeleri tamamlanan, “Büyükşehir Yasası” olarak bilinen yasa tasarısının meclisin yeni çalışma döneminde TBMM gündemine ivedilikle alınacağını basından takip etmekteyiz.

Tasarının aynen yasalaşması durumunda, yasadan etkilenecek illerde birçok küçük belediye örgütü büyük şehirlere bağlanmak yoluyla kaldırılacaktır. Bizler, yasanın doğrudan etkileyeceği bir belde olan Muğla ili, Ula ilçesine bağlı Akyaka’da yaşamaktayız. Akyakalılar olarak bizler bu yasanın evrensel bir hak olan  kamu hizmetlerinin verilmesinde yerindenlik ilkesine aykırı olduğunu, bu anlamda vatandaşlık haklarımızı elimizden aldığını düşünüyoruz.  Beldemizde sürdürülebilir bir gelişim sağlayabilmek için halkın, sivil toplum örgütlerinin ve belediyenin katılımı ile bir Akyaka Vizyonu belirlenmiş ve bu vizyonu gerçekleştirebilmek yolunda da Uluslararası Yavaş Kentler Birliği’ne (Cittaslow) üye olunmuştur. Çıkartılmak istenen yasa Akyakalıların yıllardır yerinden yönetim anlayışı içinde sürdürülebilirlik kaygıları ile yaptıkları çalışmaların da boşa gitmesi anlamına gelmektedir. 

 Etkileyeceği vatandaşların görüşüne başvurmaksızın yasalaştırılmaya çalışılan bu tasarı, hazırlanış biçimi ile de halkı karar alma süreçlerinden dışlayan, vesayetçi ve merkeziyetçi bir anlayışın ürünüdür.

 Türkiye Cumhuriyeti’nin 1988 yılında imzalayarak uymayı taahhüt ettiği Avrupa Yerel Yönetimler Şartının 4. maddesinin 3. fıkrasında “kamusal sorumluluklar -genellikle ve tercihen- vatandaşa en yakın olan makamlar tarafından kullanılır” denilerek yerinden yönetim ve yerindenlik ilkesi tarif edilmektedir.  Yine üyesi olmak istediğimiz Avrupa Birliği müktesebatı, merkeziyetçilikten uzaklaşarak yerinden yönetim ilkesinin gerçekleştirilebilmesi için önemli reformların yapılmasını gerektirmektedir.

Avrupa Birliği normları ile bağdaşmayan, yerinden yönetim hakkımızın ortadan kaldırılması, ve Avrupa Yerel Yönetimler Şartının açık ihlali anlamına gelen bu yasa tasarısının komisyonda yeniden gözden geçirilmesini ve yerinden yönetimin desteklenmesi doğrultusunda değiştirilmesini  aşağıda imzası olan vatandaşlar olarak talep ediyoruz.



Saygılarımızla,


17 Ağustos 2012 Cuma

Akyaka Akyaka'dan Yönetilmelidir !

Yaklaşan yerel seçimler göz önüne alındığında, Ekim ayında meclis gündeminin ilk sırasını hiç kuşkusuz Büyükşehir yasa tasarısı işgal edecek.

Tasarının yasalaşmasıyla içinde Muğla’nın da bulunduğu 13 yeni Büyükşehir belediyesi daha kurulurken, ülke genelinde, Akyaka dâhil, 1023 Belde ve 16 bin 82 Köy yerel birim olmaktan çıkacak!

Tasarı bu haliyle yalnızca kimi belediyeleri ele geçirme hesaplarının basit, sıradan bir ürünü olmakla kalmıyor, aynı zamanda mevcut demokrasinin gerçek yüzünü de sergiliyor.

İpliği pazara çıkmış temsili demokrasinin iktidarlara tanıdığı mutlak, denetimsiz güç yetmezmiş gibi, şimdi de çok yetersiz de olsa yerel yönetimler üzerindeki denetim olanakları halkın elinden hepten alınmak isteniyor.

Buna ek olarak, belediye olmaktan çıkarılmasıyla Akyaka’nın Yavaş Kent (Cittaslow) olma hedefi de güzel bir hayal olmaktan öteye gidemeyecektir.

Çünkü Yavaş Kent olmak öncelikle şeffaf, hesap sorulabilir bir yerel yönetimi, bunun için de halkın kent yönetimine doğrudan katılımını gerektirir.

Bunlar olmadan sürdürülebilir bir Yavaş Kent kültürünün oluşması mümkün değildir.

Fazla söze gerek yok! Gözden ırak olan gönülden de ırak olur!

Muğla’nın ya da Ula’nın bir mahallesi olmak istemiyoruz! Yerinden yönetmek istiyoruz!

Akyaka’ya sahip çık!

Baş eğme, mücadele et!  

Akyaka Yerel Yönetim Platformu



Akyaka Yerel Yönetim Platformu

Amaç ve İlkeleri

Akyaka halkı,  beldenin sahip olduğu doğal ve kültürel değerlerin gelecek kuşaklara bozulmadan ve zenginleştirerek taşınması için birlikte bir kent vizyonu oluşturmuştur. Akyaka Vizyonu "Doğaya Saygılı, Mimari Yapısını Koruyan, Hizmet Altyapısı Güçlü, Sürdürülebilir ve Alternatif Turizme Odaklı, İnsanların Birlik ve Beraberlik İçinde Ortak Hareket Edebildiği Akyaka şeklinde belirlenmiştir.

Akyaka Belediyesi, Akyakalıların bir referandumla aldıkları karar doğrultusunda bu ortak vizyonu gerçekleştirmek üzere çok uygun bir çerçeve program sunması dolayısı ile Uluslararası Yavaş Kentler Birliği (Cittaslow)’ne de üye olmuştur.  

Ancak Akyaka, belirlenen vizyonu ve Yavaş Kent kriterlerini gerçekleştirmenin zorunlu koşulu olan halkın yönetime katılımını sağlayacak araç, yol ve yöntemlerin geliştirilmesi bir yana, halkı karar alma süreçlerinden dışlayan, şeffaf ve hesap verilebilirliği olmayan bilindik yönetim anlayışı ile yönetilmeye devam edilmektedir. Bunun sonucu olarak Akyaka Vizyonundan gittikçe uzaklaşılmaktadır. Ormanlık ve sulak alanlarda biyolojik çeşitlilik rant hırsı ile her geçen gün biraz daha tahrip edilmekte, Çakırhan mimarisi suistimal edilmekte, çöp ve trafik sorunu gittikçe büyümekte, Yavaş Kent kriterlerini yerine getirmek üzere hiçbir çalışma yapılmamaktadır. Sonuç olarak beldemizde yaşam kalitesi gittikçe bozulmakta ve beldenin gelişimi sürdürülebilir olmaktan çıkmaktadır.

Amaç:

Bu platform, Akyakalıların doğrudan demokrasi anlayışı ile dayanışma içinde, ortak sorunlarına ortak çözümler bulmayı ve Akyaka Vizyonu’nu insanın ve doğanın uyumlu, sürdürülebilir birlikte-evriminin mümkün olduğu, ekolojik bir uygarlık anlayışı doğrultusunda geliştirerek gerçekleştirecek bir yerel yönetim oluşturmayı hedefledikleri bağımsız bir çalışma platformudur.


Nasıl Bir Yerel Yönetim ?

Seçilmişlerin seçmenlerine hesap vermeden kent halkının kaynaklarını kendi anlayışları doğrultusunda yönetme yetkisi aldığı yönetim modeli, yani temsili demokrasi, bugün sadece ülkemizin değil, dünyanın en yaygın demokrasi sorunlarındandır.  Değişen dünyada artık sürdürülebilir olmayan bu anlayışın yerine, seçmenlerin karar alma süreçlerine daha doğrudan katılabildiği, yöneticilerden hesap sorabildiği bir katılımcı yerel yönetim anlayışını yaşama geçirmek mümkündür.


Doğrudan Demokratik Katılımcı Yönetimin İlkeleri:

Hedeflediğimiz yönetimin gerçekleşebilmesi için aşağıdaki ilkelerin hayata geçirilmesi, hem halkın hem de yerel yönetimin gündelik yaşamında yer etmesi, kurumsallaştırılması gerekir:


1)      Şeffaflık : Belediye yönetimi halkın vergileri ile oluşan belediye bütçesinin her kuruşunun harcanmasından halka karşı sorumludur. Harcama kararlarının nasıl alındığı (meclis ve encümen toplantı tutanakları)  ve gerçekleşen bütçe harcamaları düzenli olarak farklı araçlarla (internet, basılı bültenler, bilgilendirme panoları) halkla paylaşılmalıdır.

2)      Hesap verilebilirlik: Belediye yönetimi, yapılan bütçe harcamalarının stratejik planlarla uyumlu olduğunu, vatandaşların her sorusunda açıklayabilmelidir.

3)      Katılımcılık: Kent yaşamını belirleyen stratejik kararlar yalnızca belediye başkanı ve meclis üyeleri tarafından değil,  olabildiğince farklı toplum kesimlerinin katılımı ile oluşacak ortak akıl doğrultusunda alınmalıdır. Stratejik kararların hayata geçirilmesinden sorumlu olan belediye yönetiminin uygulamalarının kararlara uygunluğu yine halk tarafından düzenli olarak denetlenebilmelidir. Kadınların ve gençlerin bu süreçlere örgütlü katılımı özellikle desteklenmelidir. Karar alma ve yerel yönetimin uygulamalarının denetim süreçlerine halkın katılımının yöntemleri yerel yönetim ve halk ile birlikte belirlenmelidir.



Yerel Yönetim Platformunun Çalışma İlkeleri:

Platformda biraraya gelenler aşağıdaki temel ilkeler doğrultusunda çalışmayı kabul eder:

  • Platform her türlü siyasi görüş ve toplumsal kesimden bireylerin katılımına açıktır, ayrımcı değildir.
  • Ekolojik bir gelişmenin ifadesi olan Akyaka Vizyonu’nun gerçekleştirilmesi için doğrudan demokrasinin hedeflenmesi esastır.
  • Platform, Akyaka Vizyonu’ndan uzaklaşılmasına neden olan, özel veya kamu kuruluşlarının neden olduğu doğal ve kültürel tahribatların engellenmesi için kamuoyu oluşturmak üzere meşruiyetini haklılığından alan eylem birliği yapmayı öngörür. Referans noktası, Akyakalıların ortak aklının ifadesi olan ve belediye yönetiminin de kabul ettiği Akyaka Vizyonu ve Belediyenin bu doğrultuda uymayı taahhüt ettiği yerel, ulusal ve uluslararası sözleşmeler/yönetmeliklerdir.
  • Çalışmalarda açıklığa ve kamuoyu ile olabildiğince geniş paylaşıma önem verilir.
  • Platformun bütçesi yoktur, çalışmalarda gereken kaynak gönüllülük temelinde sağlanır.
  • Platformun organizasyonundan ve katılımcılarla iletişimden çağırıcı üyeler sorumludur.
  • Kararlar olabildiğince geniş katılım ve tam mutabakat hedefiyle yapılan görüşmeler sonunda çoğunlukla alınır.