Muğla Çevre Platformu Gökova Meclisinin çağırısı ile çağırısı
ile Akyaka İmar Planı Revizyonu 31 Ekim 2020 tarihinde Akyaka’da yapılan
toplantıda ele alındı. Toplantıya tüm siyasi partilerin Muğla İl Örgütleri, Muğla
Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı, Ula Belediyesi Başkanlığı Mimarlar Odası,
Şehir Plancıları Odası, Muğla Barosu İmar ve Çevre Komisyonu davet edildi. Toplantıda
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 15 Ekim’de askıya çıkarılan ve
itirazlar için bir ay askı süresi olan İmar Planı Revizyonu katılımcıların
görüşleri alınarak ayrıntılı olarak değerlendirildi.
Gökova Meclisinin Plan Revizyonu’nun arka planına ilişkin
bilgiler paylaşmasından sonra Revizyon Planı üzerinde yapılan ön değerlendirmenin
sonuçları sunuldu. Daha sonra katılımcılar planla ilgili görüşlerini
paylaştılar. Bu bölümde Akyaka sakinleri, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Gökova
Akyakayı Sevenler Derneği, Akyaka Kültür Sanat Derneği, Kermetur Sitesi
temsilcileri, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Muğla Barosu Çevre
Komisyonu avukatları, Doğru Parti, CHP Milletvekili Burak Erbay söz
alarak İmar Plan Revizyonunu değişik yönleri ile eleştirerek kabul edilemez
olduğunu dile getirdiler.
Edip Kavuzlu tarafından yönetilen toplantının sonunda, yapılan tüm değerlendirmelerden
sonra askıya çıkarılan Akyaka İmar Planı Revizyonunun kabul edilemez olduğu ve tamamen
iptal edilmesi yönünde Bakanlığa itiraz dilekçelerinin verilmesi oybirliği ile kararlaştırıldı.
Toplantı sonrasında Muğla Milletvekili Burak Erbay ve
Akyakalılar yat limanı projesinin yapılmasının düşünüldüğü kıyı alanına giderek
birlikte basın açıklaması yaptılar.
MUÇEP Gökova Meclisi temsilcisi Serdar Denktaş’ın açılış konuşmasında
İmar Plan Revizyonuna gelinene kadar yaşanan süreci şu şekilde aktardı:
Akyaka İmar Plan Revizyonu Planı’nın Arka Planı:
Çok
kısa zaman içinde organize etmek zorunda kaldığımız bu toplantıya davetimize
değer vererek katıldığınız için MUÇEP Gökova Meclisi adına teşekkür ediyorum.
Bugün görüşeceğimiz konu yalnızca ekolojik boyutu ile yalnızca sivil toplum
örgütlerini ilgilendiren bir konu değil. Konunun tüm yurttaşların, sivil toplum
örgütlerinin, siyasi ve yerel yönetim kurumlarının birlikte değerlendirmesini
gerektiren bir kent hakkı meselesi olarak ele alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Görüşeceğimiz
Akyaka İmar Plan Revizyonu’nu daha iyi irdeleyebilmek için bir parça Revizyon
önerisinin arka planını vermeye çalışacağım.
Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2014-2016 yılları arasında Muğla Doğal Sit
Alanlarının yeniden değerlendirilmesi projesi gerçekleştirildi. Bakanlık yetkilileri
bu çalışmaya gerekçe olarak, daha önce sit alanların harita üzerinden çizgiler
çekilerek belirlendiğini, bu çalışmanın şimdi bilimsel temelde yeniden yapılmasını
istediklerini ifade ettiler. Doğal Sit Alanlarının yeniden değerlendirme
çalışması yalnızca Muğla’da değil, Türkiye’nin tamamını kapsayacak şekilde 21
bölgede eş zamanlı yürütüldü. Muğla Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu
ihale yolu ile bir gayrimenkul şirketine hazırlatıldı. Biz bu çalışmaya dayanarak
Muğla genelinde sit alanların yeniden belirlendiğini ilk kez 2016 yılının
sonunda çalışma tamamlandıktan sonra resmi onay öncesinde BŞB’ye görüş almak
üzere jpeg formatında gönderilmesi ve Belediyenin de bilgileri kamuoyu ile
paylaşması ile öğrendik.
Bu
aynı zamanda Muğla Çevre Platformu’nun kuruluşunu da başlatan gelişme oldu.
Zira bu fotoğraflara baktığımızda Muğla bölgesinin doğa koruma alanlarının
büyük oranda koruma statülerinin düşürüldüğünü veya tamamen kaldırıldığını
gördük. Muğla bölgesinin ekolojik varlığının tamamını tehdit eden büyük bir tehlike
ile karşı karşıya idik. Konu duyulduğunda Muğla genelinde sivil toplum
örgütleri ve duyarlı yurttaşlar bir araya gelerek ortak mücadele kararı aldık. İlk
toplantı Akyaka’da yapıldı ve MUÇEP kurulmuş oldu.
Bakanlığın
yaptığı sit alanlarını yeniden değerlendirme süreci kamu vicdanını rahatsız eden birçok nokta
içeriyordu. Öncelikle
hiçbir şekilde şeffaf değildi. Hazırlanan Ekolojik Temelli Bilimsel Rapor
devlet sırrı gibi kamuoyundan gizlendi. MUÇEP’in raporu elde etmek için
girişimleri sonuç vermedi. Bilgi edinme hakkı kapsamında yüzlerce dilekçe
verildi, hiçbirine olumlu cevap verilmedi. Görüşü sorulan BŞB’ye dahi rapor
gönderilmemiş, yalnızca yeni sit alanlarının fotoğraflarının gönderilmesi ile
yetinilmişti. Yapılan değişikliklerin
bilimsel gerekçelerini hiçbir kurumun ya da yurttaşın görme imkanı olmamıştı.
MUÇEP konuyu Avrupa Parlamentosuna da taşıdı. Zira bu süreçte birçok
uluslararası sözleşme de ihlal edilmişti. Yapılan sit değişiklikleri ile
Barselona ve Bern Sözleşmesi ile koruma altında olan nesli tehdit altındaki
türlerin yaşam alanlarının koruma statüleri düşürülüyor, halkın çevresel
bilgiye erişim hakkını düzenleyen Aarhus Sözleşmesi ihlal ediliyordu. AP MUÇEP’in iddialarını
Türkiye Hükümetine bildirerek cevap istedi, saklanan raporun kopyasını talep
etti. Ancak Rapor Avrupa Parlamentosu'na da gönderilmedi.
|
MUÇEP'in 2017'de Akyaka'da düzenlediği Bahar Şenliğinden |
2018
yılına gelindiğinde Muğla genelinde yapılan bu çalışma sonucunda belirlenen sit
değişiklikleri sırayla onaylanmaya başlandı. İlk olarak Gökova Doğal Sit
Alanları ile ilgili olan bölüm onaylandı. Muğla Mimarlar Odası ve Muğla BŞB
yürütmenin durdurulması talebi ile davalar açtı, ancak sonuçsuz kaldı. MUÇEP’in
Bakanlığı sıkıştırmaları sonucunda nihayet Tabiat Varlıklarını Koruma Genel
Müdürlüğü Bodrum’da bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Orada Genel Müdür
Kemalettin Tekinsoy, raporun gizlenmesi ile ilgili eleştirilere verdiği cevapta
her evin dışarısı ile paylaşılmayan iç işleri olabildiğini söyledi. Yani devlet,
tüm yurttaşların söz hakkı olan doğal sit alanları ile ilgili yapılan çalışmayı
halktan gizlenmesi gereken kendi iç işi olarak görüyordu. Sayın genel müdür, neden
sit değişikliklerine onay verilmesine Gökova ile başlandığı sorusuna verdiği
cevapta ise “biliyorsunuz Cumhurbaşkanımızın konutunun inşaatı söz konusu, onu
bekletemezdik” şeklinde cevap verdi. Yani 1. Derece sit statüsünde iken
yapılması hukuken mümkün olmayan inşaatın yapılabilmesi için kararın aslında en
baştan siyasi olarak verildiğini, ekolojik temelli bilimsel çalışmanın da
sadece bu karara meşruiyet kazandırmak üzere ısmarlanmış bir kılıf olduğunu
açık etmişti.
|
Su samurlarının yaşam alanları koruma dışına çıkarılıyor |
Nihayet
Muğla Doğal Sit Alanları Ekolojik Temelli Bilimsel Raporu 4 yıl geçtikten sonra, yaklaşık iki ay önce
Datça Alavara bölgesinin koruma statüsünün değiştirilmesine karşı açılan dava
dolayısı ile Mahkemenin talebi doğrultusunda davacı taraflara gönderildi.
Tarafların raporun kopyasını MUÇEP’le paylaşması ile rapor kamuoyuna açık hale
geldi. MUÇEP Gökova Meclisi olarak bu raporun Gökova ile ilgili bölümü üzerinde ayrıntılı bir çalışma gerçekleştirdik ve yaklaşık bir ay önce
yaptığımız değerlendirmeyi kamuoyu ile paylaştık. Şunu gördük; Rapor daha önce
ifade ettiğim, hazırlanış sürecinde işlenen hukuksuzlukların yanında bilimsel
açıdan da oldukça yetersiz, hatta bilimsel etikle bağdaşmayan skandal
niteliğinde ayrıntılar içeriyordu. Birkaç önemli tespitimizi paylaşmak
istiyorum:
Gökova
bölgesinde daha önce yapılmış birçok bilimsel çalışma Gökova Doğal Sit Alanları
Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’nda dikkate alınmamış. Dikkate
alınmayan bu çalışmaların hepsi Bakanlığın onayını almış, kendi envanterinde
olan çalışmalar. IUCN kayıtlarında nesli tehdit altında olan tür olarak yer alan ve Gökova bölgesinde varlığı
bilinen Su samurlarından hiç söz edilmiyor. Üstelik Bakanlığın kendisinin Su
samurlarının yaşam alanlarının korunması ile ilgili bir çok çalışma yapılmış
olmasına rağmen... Bunun yerine Raporda, doğal sit alanları yeniden
belirlenirken yoğun
insan baskısı nedeni ile doğal yapısı tehdit altına girmiş alanlar "modifiye alan" olarak adlandırılarak korumaya değer olmaktan çıkarılmış, yeni oluşturulan
“sürdürülebilir koruma” sınıfına indirilmiş veya koruma statüsü tamamen
kaldırılmış. Yani sözde bilimsel çalışma, korunması gereken alanların
daha iyi korunmasına yönelik hiçbir bir öneri getirmiyor, bu alanların
“kullanım” alanına dönüştürülmesini öneriyor.
Bu rapora istinaden sit değişiklikleri yapılarak daha önce 1. Derece Sit
Alanı olan Gökova ÖÇK Bölgesinin büyük bölümünün koruma statüsü yeni oluşturulan
“Nitelikli Koruma” ya da “Sürdürülebilir Koruma” statülerine dönüştürülüyor,
veya tamamen kaldırılıyor, gerçekten koruma sağlayan “Mutlak Koruma” ise söz
konusu edilmemiş. En iyi durumda verilen “Nitelikli koruma” statüsü, ismi
yanıltmasın, aslında bungalov denilen tarzda
yapılaşmayı mümkün kılan eskisine göre çok daha düşük bir koruma
derecesine karşılık geliyor.
Gökova
Meclisimizin ilk değerlendirme sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmasından çok kısa
bir süre sonra Sayıştay’ın ÇŞB 2019 Yılı Denetleme Raporu kamuoyu ile
paylaşıldı. Sayıştay'ın Raporunda Bakanlığın ülke genelinde yaptırdığı Ekolojik Temelli
Bilimsel Araştırma Raporlarının hazırlanışı ile ilgili belirlenen mevzuata
aykırılıklara yer veriliyor. Gökova Meclisi olarak biz de Sayıştay’ın raporuna
da yer vererek hazırladığımız değerlendirme raporunu daha da genişlettik. Yaptığımız tespitler doğrulusunda Pazartesi günü bu
Rapora verilen onayın ve ona bağlı olarak yapılan Sit değişikliklerinin iptal
edilmesi için Bakanlığa bir dilekçe göndereceğiz. Sayıştay’ın bulguları tüm
Türkiye için geçerli olduğu için iptal talebimizi yalnızca Gökova ile ilgili
sınırlı tutmayıp, tüm Muğla ve ülke geneli için tekrarlıyoruz. Bu anlamda Muğla
ve Türkiye genelinde birçok sivil toplum örgütü de vereceğimiz dilekçeye
desteklerini bildirdiler. Dolayısı ile talebimiz geniş bir destek ile
gönderilecek. Önümüzdeki günlerde bu konuda kamuoyu oluşturmak üzere MUÇEP ve
Ekoloji Birliği’nin desteği ile ülke genelinde yaygın bir kampanya
başlatacağız. Bakanlıktan gelecek cevaba göre de yeni bir hukuki süreç
başlatmaya hazırlanıyoruz.
Tüm
bu anlattığım arka plan aslında bugün burada toplanmamıza neden olan 15 Ekim’de
askıya çıkarılan Akyaka İmar Planı Revizyonu’nun ne anlama geldiğini daha iyi
anlamamız için gerekliydi.
Ekolojik
Temelli Bilimsel Araştırma Raporu ile ilgili değerlendirmemizi henüz yeni
tamamlamışken şimdi bu imar plan revizyonunu kucağımızda bulduk. Gökova Meclisi
olarak Akyaka için önerilen imar plan
değişikliği üzerinde yaptığımız bu yeni çalışmada bir kez daha gördüğümüz
gibi, Gökova ÖÇK Bölgesinin kalbi olan
Akyaka’nın ekolojik değerlerinin korunmasının değil, kullanım alanına dönüştürülmesinin
yolunu açan “Gökova Ekolojik Temelli Bilimsel
Araştırma Raporu” doğrultusunda rant alanına dönüştürülmek istendiği anlaşılıyor.
Gökova
Meclisi olarak biz bu konuyu yalnızca Akyaka ya da Gökova sorunu olarak
görmüyoruz. Ortaya koymaya çalıştığım gibi Gökova sadece bir başlangıç,
Muğla’nın tüm doğa koruma alanları, kıyıları, ormanları, sulak alanları bu
proje ile tümden tehdit altına girmiş durumda. Kabul edilemez olan bu kapsamlı
talan projesine karşı tüm Muğlalılar olarak birlikte karşı çıkmak ve ortak
mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin doğa koruma alanlarının
tamamının tehlike altında olduğu bu proje karşı mücadeleyi kendi bölgesinden
başlatan MUÇEP olarak tüm Türkiye’ye çağrı yapıyoruz: Bakanlığın ülke
genelinde yaptırdığı, her biri birer rant projesi olan Ekolojik Temelli Bilimsel
Araştırma raporlarının ve bunlara bağlı olarak yapılan doğal sit
değişikliklerinin iptal edilmesi için birlikte mücadele etmeliyiz. Eğer
durduramazsak ülke genelinde geri dönüşü olmayan korkunç bir ekolojik yıkımla karşı karşıya kalacağız.
Candan Süsoy tarafından okunan, MUÇEP Gökova Meclisi’nin
Akyaka İmar Planı Revizyonu ile ilgili yaptığı değerlendirme ve toplantıya katılanların görüşleri sonucunda aşağıdaki itiraz noktaları öne
çıktı:
Akyaka İmar Planı Revizyonu ile ilgili itirazlar:
- Akyaka İmar Planı Revizyonu
Raporunda, Gökova ÖÇK Bölgesi’nin sahip olduğu zengin biyolojik çeşitlilik ile gelecek kuşaklara aktarılması gereken
bir dünya mirası olduğu belirtilirken, diğer yandan Gökova’nın Doğal Sit
Alanı koruma statülerini düşüren değişiklikleri de temel alarak amacı ile
çelişmektedir,
- Plan
Revizyonunda yer alan Yat Limanı kıyı ekosistemini tahrip edecektir,
- Azmak
Kıyı Bandı Düzenleme Projesi, Azmak kıyı alanında yoğun insan kullanımı
öngörüyor ve Azmak ekosistemine zarar verecektir,
- Plan Revizyonu
hazırlanırken Akyaka’nın Yavaşkent statüsü dikkate alınmamıştır,
- Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı tarafından hazırlanan ve yerel sivil toplum örgütlerinin de
katkılarının sağlandığı Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı bu
Revizyon Planı hazırlanırken dikkate alınmamıştır,
- Revizyon Planında doğal ve çevresel değerlerin mutlak korunmasını ve
gelecek nesillere intikalini sağlamak amacıyla koruma esasları, yapılaşma
düzeni, yoğunluk ve benzeri konularda tasarım esasları ve uygulama
ilkeleri, açık alan sistemi, yaya ve taşıt dolaşımı gibi hususları
içerecek şekilde hazırlanacak ve hazırlatılacak hedefler, araçlar,
stratejiler ile kentsel tasarım, peyzaj ve benzeri hususlar detaylı olarak
yer almıyor,
- Proje
alanlarında kullanım ve yapılaşma koşulları biyolojik çeşitlilik
araştırmaları doğrultusunda belirlenmemiştir,
- Revizyon Planında Kıyı
Kanununa aykırı yapılaşma öngörülüyor,
- Muğla Çevre ve Şehircilik
İl Müdürlüğü yazısına konu edilen Kıyı Kenar Çizgisi’nin deniz tarafı
henüz kesinleştirilip hali hazır paftalara aktarılmadığından planlama
yapılamaz,
- Muğla Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu Komisyon Kararı raporda yer almıyor,
- Orman Kanunu ihlal
edilmiştir,
- Yat Limanın planlandığı bölgede ÖPA-1 ve ÖPA-2 olarak işaretli alandaki konutlarda yaşayan yurttaşların anayasal teminat altında olan mülkiyet hakları göz ardı edilerek yerine otel yapılması öngörülüyor,
- İmar
Planı Revizyonu ile kamusal alanlar büyük oranda daraltılıyor, Kent
sakinlerinin yaşam kalitesinin düşürülmesine yol açılıyor,
- İmar Planı Revizyonu ile
otel alanının yaklaşık 6 kat arttırılması öngörülüyor. Bu plan, turizm baskısı nedeniyle zaten yaşanmakta olan altyapı
sorunlarını ve korunan alanlar üzerindeki baskıyı katlanarak arttıracaktır.