15 Kasım 2014 Cumartesi

Akyaka’da Yırca’yla Dayanışma için Aşure Günü

Akyaka Dayanışması, 15. Kasım 2014’de Zeytin Park’ta Yırca’da 6000 zeytin ağacının kesilmesini protesto etmek ve Yırcalıların mücadelesine destek ifade etmek üzere aşure günü düzenledi. Akyaka Dayanışması üyeleri birlikte hazırladıkları malzemelerle zeytinlikte yaktıkları ateşte aşure pişirdiler. Akyaka, Muğla, Marmaris, Fethiye, Gökova, Ataköy,Çiçekli, Kızılyaka ve Portakallık’tan yüzün üzerinde yurttaşın katıldığı etkinliğe, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nden yetkililerin de katılması dikkati çekti.


Akyaka Dayanışması, 2013 Temmuz ayından beri Akyaka’da zeytinlik olan 20 dönümlük kamusal alanının özelleştirilerek imara açılması girişimine karşı mücadele ediyor.  Dayanışma adına Serdar Denktaş mücadele sürecini özetledikten sonra basın açıklamasını okudu. Söz alan diğer konuşmacılar doğayı ve ortak yaşam alanlarını özel sermayenin hizmetine sunmak isteyen anlayışı protesto ederek bu girişimlere karşı toplumsal mücadelenin önemini vurguladılar.

















Akyaka Dayanışması'nın Yırca ile Dayanışma Basın Açıklaması

Doğa’ya ve ortak yaşam alanlarına yalnızca rant gözü ile bakan hükümet, doğal yaşam alanlarını talan etme girişimlerini tüm şiddeti ile sürdürüyor. Son olarak Yırca’da 6000 zeytin ağacı hukukla birlikte katledildi. Doğa’nın ve yaşamın düşmanı termik santrallara bir yenisini daha eklemek için.. Hükümet, köylülerin yıllardır geçimlerini sağladıkları zeytinliklerini, yalnızca savaş koşullarında uygulanan “acele kamulaştırma” yasasını devreye sokarak ellerinden almış, adeta doğaya ve kendi halkına savaş açtığını ilan etmiştir. Yırcalıların yaşam alanı zeytinlikler, Zeytin Koruma Yasası’nı da hiçe sayarak Kolin Şirketi’ne peşkeş çekilmeye çalışılmıştır.

Akyaka Dayanışması olarak geçen yıl Temmuz ayından beri  ortak yaşam alanımız olan zeytinliğimizin özelleştirilmesine ve imara açılmasına karşı mücadele etmekteyiz. Akyaka’da halkın ortak yaşam alanı, yine hukuk katledilerek betonlaştırılmak istenmektedir. Aynen Yırca’da ve ülkemizin birçok bölgesinde olduğu gibi.


Bugün hem Yırca’lı dostlarımızla dayanıştığımızı göstermek, hem de zeytinliklerimizi talan etmenin yolunu açmak için Zeytin Koruma Yasası’nı değiştirme girişimlerini protesto etmek üzere birlikte hazırladığımız aşuremizi can dostlarımızla paylaşıyoruz. Yırca’da kesilen zeytin ağaçlarının ahını içimizde hissederek pişirdiğimiz aşuremizin bereketli olmasını diliyoruz.

Akyaka Dayanışması, 15. Kasım 2014

5 Kasım 2014 Çarşamba

Bilgi Edinme Yasası ve Kamu Denetçiliği Kurumu

Serdar Denktaş

Devletin toplumla kurduğu vesayetçi ilişkiyi, kamuya hizmet etmek için oluşturulmuş kurumlarının işleyişinde açıkça görebiliriz. Kamu kuruluşları, kamuya açık olması gereken bilgileri adeta devlet sırrı gibi toplumdan saklarlar, bilgi talep edildiğinde de çoğunlukla sağırlaşırlar. Yasalara aykırı işleyişlerinden şikayet edildiğinde sonuç almak ise oldukça zordur. Kamu kurumları, toplumun denetleyebilmesine imkan sağlayacak şeffaflık ve hesap verebilirlikten epeyce uzaktırlar. Yurttaşların kurumların yasal haklarını çiğnediği durumlarda başvurabileceği denetleyici kurumlar da oldukça azdır. Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde AB mevzuatına uyum sağlamak ve devletin şeffaflık ve hesap verebilirliğini arttırmaya yönelik, yetersiz de olsa bazı yeni yasalar çıkarılmış, yeni kurumlar oluşturulmuştur.

Oluşturulan bu yeni mekanizmaların, ya henüz yeterince bilinmemesi ya da devletin bildik keyfi işleyişinden  bıkkınlık nedeni ile pek fazla kullanılmadığı söylenebilir. Kişisel deneyimlerimden yola çıkarak, özellikle insan hakları, ekoloji ve kent mücadelesi veren kesimlerin kamu kurumlarının işleyişini sorgulamak ve ihlal edilen haklarını geri almak üzere başvurabilecekleri bazı kurumsal yapılardan ve yasalardan söz etmek istiyorum.

Başbakanlık İletişim Merkezi  (BİMER):
Kamu kuruluşlarının işleyişlerinin kamu yararına olup olmadığını denetleyebilmek için bu kuruluşların herşeyden önce şeffaflık ilkesi ile çalışıyor olması gerekir. Buna yasal zemin sağlamak üzere 25.4.2004 tarihinde 4982 Sayılı Bilgi Edinme Yasası yürürlüğe girmiştir. Yasa kapsamında vatandaşların kamu kurumlarının işleyişi ile ilgili bilgileri talep etmelerini ve gerektiğinde şikayetlerini iletmelerini kolaylaştırmak üzere Başbakanlık İletişim Merkezi  (BİMER) kurulmuştur. BİMER aracılığı ile vatandaşların internet üzerinden de başvuru yapabilmeleri olanaklı hale gelmiştir. Yazılı başvurulara göre çok daha etkin ve hızlı çalışan bir sistemdir ve verilen  takip numarası ile başvuru sahibinin başvurusunun geçtiği aşamaları izlemesi mümkündür. Başvuru sahibine isterse, kurumsal yazışmalarda kimliğini gizleme seçeneği de tanınmıştır. BİMER başvuruları http://www.bimer.gov.tr/ adresinden yapılabilir. Kurumlara dilekçe ile yapılan doğrudan başvurulara göre en önemli farkı, başvurunun yöneltildiği kurumun tutumunun bağlı olduğu üst kurumlar tarafından izleniyor olmasıdır.

Eskiden dilekçelere cevap verip vermemek kurumun keyfine bağlı iken, bu yasa ile 30 gün içinde cevap verme zorunluluğu getirilmiştir. Ancak bu hükme uyulmadığı durumda kusuru bulunan görevliler için yasada disiplin cezası dışında bir yaptırımın öngörülmediğini de belirtmek gerekir. Yasal süre içinde cevaplanmayan ya da hiç cevaplanmayan dilekçelerin sayısı bu yasaya rağmen hala az değildir. Böyle durumlarda Bilgi Edinme Değerlendirme Kurumu devreye sokulabilir.

Bilgi Edinme Değerlendirme Kurumu (BEDK):

Bilgi Edinme Yasası kapsamında yapılan başvurudan sonuç alınamazsa; yani 30 gün geçmesine rağmen cevap gelmemişse, ya da cevap tatmin edici değilse başvurulabilecek kurumdur. Bu Kurum, başvurunun yapıldığı kurumun tutumunun Bilgi Edinme Yasası’na uygun olup olmadığını değerlendirerek, vatandaşın haklı olduğu durumda talebinin yerine getirilmesi için ilgili kurum nezdinde girişimde bulunur. BEDK’ya başvuru, Kurumun web sitesinden indirilebilen formu doldurup  posta ile  göndererek yapılabilir. Şikayete sözkonusu olan kurumdan verilen olumsuz cevaptan sonraki 15 gün içinde başvurunun yapılması gerekiyor. Şikayet engeç 30 gün içinde değerlendirilerek sonuca bağlanıyor. Ayrıntılı bilgi için www.bedk.gov.tr

Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Kurumu (KDK):
Kamu hizmeti alırken haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız başvurabileceğiniz bir kurumdur. KDK'ya başvurmadan önce ilgili idareye başvurulmuş ve sorunun çözülememiş olması gerekiyor.

6328 Sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu, İdarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını denetlemek üzere çıkarılmıştır. 28.3.2013 tarihinde yürürlüğe giren Uygulama Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde menfaati ihlal edilen gerçek ve tüzel kişiler Kuruma şikâyet başvurusunda bulunabilir. Ancak, şikâyetin insan hakları, temel hak ve özgürlükler, kadın hakları, çocuk hakları ve kamuyu ilgilendiren genel konulara yönelik olması hâlinde menfaat ihlali aranmaz. Dilekçeler Kuruma Valilikler bünyesindeki ofisler aracılığı ile  veya mektup, faks ve e-posta ile ulaştırılabilir. Başvuru dilekçesi Türkçe dışındaki dillerde de hazırlabiliyor. Elektronik ortamda başvuru için e-posta adresi ve şifre ile önce sisteme kayıt olmak gerekiyor. Ayrıntılı bilgi ve başvurular için http://ebys.ombudsman.gov.tr/eBasvuru/BasvuruGiris.aspx

3 Kasım 2014 Pazartesi

Kent, Kültür ve Demokrasi Muğla Forumu'nun Ardından



Foto: Kazım Yılmaz
TMMOB Mimarlar Odası'nın  düzenlediği  ve 31 Ekim - 1 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen Kent, Kültür ve Demokrasi Buluşmasında Muğla Bölgesi'nde kıyı, doğa ve ortak yaşam alanlarını rant alanlarına dönüştüren ve tahrip eden gelişmeler birçok boyutu ile ele alındı. Yerel mücadeleler veren sivil toplum kesimleri de seslerini duyurma imkanı buldular. 

Akyaka Dayanışması olarak biz de, Prof. Dr. Ruşen Keleş'in yönettiği oturumda Akyaka, Akbük ve Gökova'da kent ve doğayı tehdit eden gelişmeleri içeren bir sunum yaptık. Oturum sonrasında Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Gürün ile Akyaka'daki imar sorunlarını görüştük. Akyaka Belediyesinin ormanda çöp dökerek açmaya çalıştığı ve Akyaka Yerel Yönetim Platformu'nun girişimi ile durdurulan yolun imar planından çıkarılması, Zeytin Park'ın imara kapatılması ve Azmak tahribatlarının önlenmesi gibi taleplerimizi bir kez daha gündeme getirdik. Osman Gürün, B.Şehir Belediyesinin ilgili birimlerinin yetkilileri ile bizi tanıştırarak bu konuları görüşmenin yolunu açtı. Umarız önümüzdeki günlerde yapacağımız görüşmeler Akyaka'ya kimliğini veren doğal ve kültürel değerlerin korunarak gelecek kuşaklara ulaştırılması mücadelemize katkı sağlar.
Foto: Dilek Bulut

Buluşmanın ikinci gününde Muğla Mimarlar Odası ve Akyaka Dayanışması olarak birlikte, Kadın Azmağında Kıyı Kanunu'nun gereklerinin yerine getirilmesini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan talep eden bir imza kampanyası düzenledik. Dilekçemizde Kadın Azmağı ve Akçapınar Azmağı'nın kanun kapsamına alınmasından sonra Azmak kenarında işgallere son verilmesini, doğal yaşamı tahrip eden girişimlere izin verilmemesini ve Yönetim Planı hükümlerinin eksiksiz uygulanmasını talep ettik. Başta B.Şehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu olmak üzere çok sayıda katılımcı imzaları ile destek verdiler. Dayanışmaya katkı veren herkese teşekkür ediyoruz.

Serdar Denktaş
Akyaka Dayanışması

"Gökova Özel Çevre Rant Bölgesi mi Oluyor ?" başlıklı sunumu indirmek için tıklayın