Egemen aklın partisi
yok! İstanbul Taksim’de Gezi Parkına dadanan akılla Akyaka’nın ormanlık alanını
çöplüğe çeviren akıl aynı!
Akyaka’da Belediyenin
yürüttüğü ve göz yumduğu doğa tahribatına karşı duyarlı Akyakalılar,
gerçekleştirdikleri protesto eylemine, ilgili kurumlara yapılan başvurulara
rağmen tahribatın artarak devam etmesi ve Belediyenin değişik kurumlardan
inceleme amaçlı gelen görevlileri yanıltmaya yönelik beyanları üzerine,
Belediye Başkanının görevden el çektirilmesi ve yetkilerini kullanmayarak
tahribatın büyümesine seyirci kalanlar hakkında soruşturma açılması talebinde
bulundular.
İstanbul halkının
haklı protestolarının zirveye ulaştığı bugün Akyakalılar da çoklu imza ile
söz konusu dilekçeyi İçişleri Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik
Bakanlığına gönderdiler. İçişleri Bakanlığına gönderilen dilekçenin metni aşağıdadır (diğer bakanlıklara gönderilen dilekçelerin içeriği aynıdır):
İçişleri
Bakanlığı Ankara
25 Haziran 2012 tarih ve 11262 sayılı çoklu imza ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ve Orman Bölge Müdürlüğüne
yaptığımız başvuruyla Akyaka Belediyesi’nin aynı zamanda sit alanı olan
Akyaka girişi İnişdibi mevkiinde orman içi zeytinlik alana değişik
gerekçelerle döktüğü ve dökülmesine göz yumduğu çöp ve moloz sonucu yarattığı
çevre ve görüntü kirliliğine dikkat çekmiş; tahribatın önlenmesini, sorumlular
hakkında soruşturma açılmasını talep etmiştik.
Dilekçemize ilk yanıt, 18 Temmuz 2012 tarih ve 715 sayılı yazı
ile TC Muğla Orman Bölge Müdürlüğü Muğla Orman İşletme Müdürlüğü’nden
geldi. Ekinde Gökova Orman İşletme Şefliğince
düzenlenmiş raporda Akyaka Belediyesinin sözü edilen alana çöp ve moloz döktüğü
tespit edilmiş ve Belediye alanın ormana ait bölümüne bir daha çöp atmaması
için uyarılmış, ayrıca ormanın bitişiğine atılan çöplerden ötürü de olası
yangın tehlikesine dikkat çekilmişti.
Konuyla birinci dereceden sorumlu ve icracı kuruluş olan Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilgili biriminden oldukça gecikmeli de olsa
gelen 3 Ekim 2012 tarih ve 10422 sayılı yazı ise Belediyenin işlediği
suçu tespit etmekle kalmıyor, tahribata son verilmesini ve mevcut atıkların
derhal kaldırılmasını istiyor, aksi halde idari işlem uygulanacağını belirterek
şöyle son buluyordu:
“Belediyeye ait ve yol
yapımında kullanılacağı ifade edilen hafriyat atıklarının (17/08/2012 tarih ve
8846 sayılı) yazımız tebliğ tarihinden 15 gün süre içinde temizlenerek
Valiliğimize (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) bilgi verilmesi gerektiği, aksi
halde 2872 sayılı Çevre Kanunun ilgili maddelerine istinaden idari işlem
uygulanacağı tebliğ edilmiştir.”
İlk başvuruyu yaptığımız günden bu yana yaklaşık bir yıl oldu.
Bu süreç içinde diğer duyarlı insanlarla birlikte 2012 Eylül’ünde Belediyenin
doğaya yönelik yürüttüğü tahribatı protesto eden bir yürüyüş ve Belediye binası
önünde bir basın açıklaması yaptık. Belediye Başkanı basının yönelttiği
sorulara verdiği yanıtlarda sorumluluğunu kabul ederek ilgili
alana bir daha çöp ve katı atık atılmayacağına dair söz verdi.
Aradan geçen süre içinde ilgili devlet kurumları ve yetkililer
işlenen suçu saptamalarına rağmen herhangi bir işlem yapmadılar. Belediye bu
durumdan aldığı cesaretle başlangıçta bin tona yakın olan katı atık ve çöp
yığınını kış sezonunda yaptığı ilavelerle üç bin tona çıkardı. Orman
şefliğinin çöp atılmaması için uyardığı orman arazisini korumak bir yana ilave
yüzlerce ton katı atık atıldı. Ağaç ölümleri başladı. Birçok zeytin ağacı çöp
ve moloz yığınlarının altında kaldı.
Bununla yetinmeyen Belediye açmış olduğu ilk vahşi depolama alanının
yanına ikinci bir alanı da Marmaris yoluna açılan eski Akyaka yolu üzerini çöp
ve molozla doldurarak açtı. Akyaka içinde faaliyet gösteren taşeron firmalar,
inşaat şirketleri altyapı çalışmaları sırasında ortaya çıkan tüm katı
atıklarını bu bölgeye attılar. Bütün bunlar Belediyenin ilgili birimlerinin
nezaretinde yapıldı.
Bizler üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirirken ve ilgili
yasalar, yönetmelikler, tutulan raporlar ortada iken, tahribatın katlanarak
yürümesini anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu kadar açık olan bir durumda görevlerini
yerine getirmeyen yetkililerin de objektif olarak Belediye ile aynı sorumluluk
altına girdiğini düşünüyoruz.
Bu nedenle, Belediye Başkanı’nın yanında yetkilerini kullanmayan
diğer tüm yetkililer hakkında soruşturma açılmasını istiyoruz. Ayrıca, soruşturma
sonuçlanıncaya, sorumlular hakkında cezai işlem uygulanıncaya kadar,
soruşturmanın selameti yönünden bu tahribatın ilk sorumlusu ve yürütücüsü olan
Belediye Başkanı’nın görevden el çektirilmesini talep ediyoruz. Gereğini
saygılarımızla arz ederiz.