1) “Bahse konu taşevler bölgesinde sağlanan kontrollü
serbestlik uygulaması akşam saat 20:00'den sonra yapılmaktadır.”
Tel örgülerle çevrilmiş alanda kapılara yerleştirilen levhalarda
hiçbir şekilde kontrollü serbestlik uygulamasından söz edilmemekte,
aksine “apart sakinleri dışında giriş yasaktır” ve “dikkat köpek var” uyarıları ile gün boyu halk bölgeye girişten caydırılmaya çalışılmaktadır. Kıyı Kanunu
açıktır: halkın kıyıya erişimi önünde tel örgü, duvar vb. engeller
oluşturulamaz. Ayrıca ilgili kanun
maddesinde “kontrollu serbestlik”
şekline bir uygulama tanımlanmamıştır.
2) “Bahsi geçen kapı ve tel örgü geçmişte mevcut olan ve
etrafı doğal bitki örtüsüyle sınırlı alandaki taş evlerin giriş kapılarıdır.”
Tel örgü ve demir kapıların doğal bitki örtüsü ile sınırlı
alanda yapıldığı doğru değildir. Bölgenin önceki dönemde serbest olan üç girişi de
engellenmiştir: merdivenlerin olduğu giriş tel örgülerle tamamen iptal edilmiş, diğer iki
girişte ise demir kapılar ve yasak levhaları ile halkın kullanımına engel
oluşturulmuştur.
3) “Alana araçlarıyla girmeyi alışkanlık haline getirmiş
ziyaretçilerin girişlerine izin verilmemektedir. Çünkü kıyı ve plaj alanı
dışında yer alan Taş evlerde kalan misafirlerin her türlü güvenliklerinden
işletmemiz sorumludur.”
Kamp alanına giriş çıkışlar kampın ana
girişlerinde kontrol edilmektedir. Kamp alanı içindeki Taş Evler’in tel örgülerle çevrilerek bu
bölge için ayrı bir güvenlik sisteminin oluşturulması, bu alanın kullanımının
özelleştirilerek ayrıcalıklı hale getirilmek istendiği anlamına gelmektedir. Bu
bölgeye araçla giriş istenmiyorsa, araç girişinin yasak olduğuna dair bir levha
konulabilirdi. Bunun yerine apart sakinleri dışında halkın bölgeye araçla veya
araçsız girişinin tamamen yasaklanması yoluna gidilmiştir. İşletme, yalnızca Taş Evleri değil, tüm kamp alanını
kullananların güvenliğinden sorumlu olmalıdır.
İşletme, kıyıya erişim hakkını Taş Evler’de kalanlar ve
diğerleri şeklinde ayırarak bir kısım kullanıcıyı ayrıcalıklı hale
getirmektedir. Kıyı Kanunu açıkca herkesin kıyılara “eşit ve serbestçe” erişim
hakkı olduğu söylemektedir.
4) “Alanda bulunan çadır ve karavan misafirlerimizin
bakımını üstlendiği ve alana hayvan severler tarafından bırakılan köpeklerin
serbest dolaşması bazen tehlike arz etmektedir, uyarı levhası bu nedenle
konulmuştur”
İşletme, çadır ve karavan tatilcilerinin köpeklerin bakımını
üstlenmiş olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmektedir. Taş Evler ve
çadır/karavancı ayrımı yapıldığı, ikincilerin birinciler için tehdit
oluşturduğu iması tekrarlanmaktadır.
Hayvanseverlerin alana bıraktıkları iddia edilen köpeklerin
oluşturdukları tehditin “Dikkat köpek
var” uyarı levhası ile ortadan kaldırılmaya çalışılması ise ancak tebessümle
karşılanabilecek ciddiyettedir.
Muğla Valililiği, Muğla’ya Hizmet Vakfı’nın yasalara aykırı
uygulamalar içinde olduğu iddialarına bizzat
cevap vermeyip, Vakfın idaresinden gelen cevabı aynen iletmekle yetinmiştir.
Muğla Valisi’nin yönetim kurulu başkanı olduğu bir kuruluşun yasaya aykırı
uygulamalar içinde olması, Muğla Valiliği’nin kamuoyuna bizzat açıklama
yapmasını gerektiren önemde bir
sorundur. Zira Valilik, yasaların yerelde uygulanmasından
sorumlu en üst düzeydeki kamu kurumudur.
Muğla Valiliği kendi yönetiminde olan bu Vakfın şikayet konusu
uygulamalarını ciddiyetle inceleyerek kamuoyuna tatmin edici bir açıklama
yapmalıdır.
Muğla Valiliği, tüm Muğla bölgesinde yurttaşların yoğun
şikayetlerine konu olan, gerek Muğla’ya Hizmet Vakfı, gerekse diğer otel,
restoran, vs. gibi özel işletmelerin neden olduğu Kıyı Kanunu ihlallerine son
verilmesine ve halkın kıyıya erişiminin önündeki engellerin kaldırılmasına
yönelik adım atmalıdır.
Akyaka Dayanışması