Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü tarafından 2015 yılında Sakar
geçidinde inşa edilen ve “Akyaka Kavşak” ismi ile anılan, Akyaka’ya orman
içinden tünel ile bağlantı projesine karşı Gökova Ekolojik Yaşam Derneği’nin açtığı
yürütmenin durdurulması talepli davada yeni bir aşamaya gelindi. 17 Şubat 2020
tarihinde Bilirkişi Heyetinin proje uygulama sahasında yaptığı inceleme
sonucunda hazırladığı raporu tamamlayarak İzmir Bölge İdare Mahkemesine
gönderdi. 16.07.2020 tarihli 36 sayfalık rapor, Orman Mühendisliği, İnşaat
Mühendisliği ve Şehir ve Planlama alanlarında uzman üç akademisyen tarafından
hazırlandı.
Raporun giriş bölümünde; “Kurulumuz, Sakar geçidindeki Akyaka sapağında tünel ile
orman içinden Akyaka’ya bağlantı yolu projesinin trafik güvenliğinin
arttırılması, yol standardı ve yol kullanıcılarının sürüş konforunun
yükseltilmesi amacı taşıyıp taşımadığı, yolun ormanlık alanda yapılmasında kamu
yararı ve zaruret bulunup bulunmadığı, turizm mevsiminden kaynaklanan
sebeplerle trafik yoğunluğunda artışın yaşandığı, artan trafik yoğunluğunun
hayati tehlikelere yol açmasının önlenmesi amacıyla dava konusu projenin
hazırlanıp hazırlanmadığı, yapılan çalışmaların üstün kamu yararı gereği olup
olmadığı, yürürlükteki planlara uygun olup olmadığı hususlarının dava
dilekçesinde belirtilen iddiaları da göz önüne alarak, dava dosyası içeriğinde
yer alan taraflarca ibraz edilen tüm bilgi ve belgeleri incelemiş ve teknik
yönden gerekli değerlendirmeleri yapmış bulunmaktadır” denilerek devamında uzmanların değerlendirmelerine
yer verildi. Üç uzmanın hazırladıkları raporda öne çıkan saptamalar
şöyle:
Toprak, su rejimi ve orman ekolojik yapısı zarar görecek,
yangın tehlikesi artacak
Orman Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmenin sonuç bölümünde “dava konusu alana izin verilmesinin, alanın yangına 1. Derece hassas ormanlarla kaplı olması, toprak muhafaza karakteri taşıdığından, üzerindeki bitki örtüsünün kaldırılmasının toprak, su rejimine ve ormanın ekolojik yapısına zarar vereceği gibi nedenlerle uygun olmayacağı değerlendirilmesine rağmen, bu yol ve kavşak için, bu ormanlık alandan başkaca bir geçiş yolu olmadığı düşüncesi ve kamu yararı gözetilerek yasalara zorunlu olarak izin verildiği görüş ve kanaatindeyiz” ifadesine yer verildi.
Yapılan proje trafik güvenliği sağlamıyor
İnşaat Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmenin sonuç
bölümünde “uygulama Ulaştırma Mühendisliği açısından değerlendirildiğinde,
bölgede bir kavşak ihtiyacının olduğu kesindir. Ancak yukarıda anlatılanlar
dikkate alındığında hali hazırda inşa edilen kavşakta trafik güvenliğini zora
sokacak durumların bulunduğu düşünülmektedir. Projenin düzeltilmesi ve/veya
yeniden yapılması kapsamında durumun maliyet uzmanlarınca değerlendirilmesinin
uygun olacağı kanaatine varılmaktadır. Yeniden düzenleme ve/veya yeniden
yapılmasının mühendislik ekonomisince uygun olmaması halinde kavşağın bu
haliyle işletilmesinin devam ettirilmesinde açık bir biçimde kamu yararının
olduğu düşünülmektedir.
Proje şehircilik ilkeleri ve imar mevzuatına uygun değil
Sakar Geçidindeki Akyaka sapağında tünel ile orman içinden
Akyaka’ya bağlantı yolu projesinin, planlamanın kademeli birliktelik ilkesi
açısından uygun olmakla birlikte yürürlükteki uygulama ölçeği olan 1/1000
ölçekli Akyaka Mevkii İlave İmar Planı ve Koruma Amaçlı Planında söz konusu
projenin yer almaması ve bu planın bir üst ölçeği olan 1/5000 ölçekli Akyaka
İlave ve Koruma Amaçlı Nazım İmar Planında da yer almaması, ve üstün kamu
yararı ilkesi açısından da uygun olmaması hususları dikkate alındığında,
şehircilik ilkeleri, imar planlarında kademeli birlikteliği ilkesi imar
mevzuatı, planlama teknikleri ve kamu yararına uygun olmadığı kanaatine
ulaşılmıştır.
Kamu yararı yok
Raporun sonuç bölümünde “Şehircilik ilkelerine, imar
mevzuatına, planlama tekniklerine ve kamu yararına uygun olmadığı gerekçeleri
ile Muğla İli, Ula İlçesi, Akyaka Mahallesinde Karayolları Genel Müdürlüğü
tarafından 7.05.2015 tarihinde onanan “Akyaka Kavşak” projesinin belirtilen
açılardan uygun olmadığı sonucuna varılmıştır” denilerek kamu yararına aykırı
olarak inşa edildiği ifade ediliyor.
Kamu kaynakları boşa gitti, düzeltilmesi yüksek maliyetli
Sonuç bölümünde yer verilen ifade ile; hatalı yapıldığı için trafik güvenliği sağlamayan projenin düzeltilmesi/yeniden yapılmasının yüksek maliyetine dikkat çekilerek, güvensiz de olsa uygulamanın bu hali ile sürdürülerek bu ek maliyetten kaçınmakta "kamu yararı" olduğu kanaati dile getiriliyor.
Gökova Ekolojik Yaşam Derneği’nin değerlendirmesi
Gökova
Ekolojik Yaşam Derneği, bilirkişi incelemesinden sonra 24.2.2020 tarihinde
Mahkemeye verdiği dilekçe ile ek uzman görüşlerinin alınmasını talep etmişti.
Verilen dilekçede bilirkişi heyetinde; söz konusu proje sahasının deprem fay hattı üzerinde yer
alması nedeni ile afet riski açısından incelenmesi için bir jeolog, Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde
yer alması bakımından neden olunan biyolojik çeşitlilik kaybı açısından
incelenmesi için bir biyolog da bulunması talep edilmişti. Mahkeme bu taleple ilgili bir yanıt vermedi.
İzmir Bölge İdare Mahkemesi'nin ne karar vereceği merakla
beklenirken, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği’nin dava vekili Av. Berna Babaoğlu
Ulutaş, Bilirkişi Raporu hakkında Mahkemeye beyanda bulunacaklarını bildirdi.
Dernek Başkanı Serdar Denktaş da Bilirkişi Raporu ile ilgili şunları söyledi: “Proje henüz onaylanma sürecinde iken ilgili tüm
kurumlarla görüşerek elimizdeki bilgi ve belgelerimizi ileterek itirazlarımızı bildirmiş olmamıza rağmen,
görüşlerimiz dikkate alınmayarak adeta yangından mal kaçırırcasına bir mühendislik
garabeti olan bu proje onaylandı ve gerçekleştirildi. Onay veren tüm kurumlar bu kamu zararına ortak oldular. Bu oldubittiye rağmen dört yıldır sürdürdüğümüz
hukuk mücadelesinde ortaya çıkan Bilirkişi Raporu iddialarımızı haklı çıkardı. Bizce raporda eksik olduğunu düşündüğümüz jeolog ve biyolog görüşlerinin
de alınması durumunda raporun daha da vahim bir hal alacağından eminiz. Raporun sonuç bölümünde doğanın tahrip
edildiği, trafik güvenliği açısından sorunun çözülmediği gibi ek risklerin oluştuğu, tüm yanlışlıkları ile projeye harcanan 2015 yılı rayici ile yaklaşık 14 Milyon TL tutarındaki kamu kaynağının boşa gittiği net
olarak ortaya konuluyor. Mahkemenin ne karar vereceğini merakla bekliyoruz. Gökova
Özel Çevre Koruma Bölgesi uzun süredir kamu ve sermaye kesimleri tarafından
kuşatılmış durumda ve bir rant alanına dönüştürülmek isteniyor. Bölge halkı ve sivil
toplum örgütleri olarak hukuk ve vicdan tanımayan tüm bu saldırılara karşı
mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz.”