9 Ağustos 2025 Cumartesi

Belgelerle Akyaka Orman Kampı Dosyası (6. Bölüm) : Onaylanmayan Vaziyet Planı ile kapasite artırımı, doğanın tahrip edilmesi

Vaziyet Planına aykırı kapasite arttırma faaliyeteleri

Belgelere bakıldığında, Muğla Vakfı'nın defalarca değişiklik yaparak  Revizyon Planları hazırladığı, bu planların Orman İşletmesi tarafından Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonuna sunulduğu anlaşılıyor. Kıyı Kanununa ve Koruma - Kullanma İlkelerine aykırılık nedeni ile bu plan revizyonlarının  geri çevrilmesi ne yazık ki Muğla Vakfının aklına koyduğunu gerçekleştirmesine engel olamadı. Önerilen Revizyon Planı kabul görmediği için 2006 yılında Bakanlık tarafından onaylanmış Vaziyet Planı halen geçerlidir ve yürütülen faaliyetlerin bu plana göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak  Orman Kampında sanki yeni Vaziyet Planı onaylanmış gibi bu yıl itibarı ile birçok altyapı ve üstyapı faaliyetleri yürütüldü. Tüm bu faaliyetler yasaya aykırıdır, denetlemekle görevli Orman İşletmesi de bu faaliyetlere izin verdiği için sorumludur. Şimdi mahkemeye sunulan belgeler ışığında bu usulsüzlüklere göz atalım.

Çadır ve karavan konaklama yeri sayısı arttırıldı

Orman Kampının halihazırda geçerli olan Vaziyet Planında çadır yeri saysı 145, karavan yeri sayısı da 26'dır.  Kabul edilmeyen Revizyon Planında bu sayılar 350 çadır ve 50 karavan yeri olarak artırılmıştır. Kamp alanında yapılan düzenlemerle orman alt bitki örtüsü tahrip edilerek yeni çadır ve karavan alanları oluşturulmuştur. Tabiat Varlıkları Koruma Kurumunun iznini gerektiren bu faaliyetler için izin alınmamıştır.

Orman alt bitki örtüsü tahrip edilerek Vaziyet Planına aykırı olarak açılan yeni çadır alanları 

Bu çalışmalar sırasında mevcut onaylı Vaziyet Planında bulunan basketbol sahası, voleybol sahası ve tenis kortu dahi kaldırılarak karavan konaklama alanına dönüştürülmüştür. Karavan alanlarında suni çim döşenerek sürekli sulama yapılmaktadır. Dünyanın iklim krizi ve kuraklık ile mücadele ettiği bir süreçte bu tür uygulamaların üstelik Doğal Sit Koruma Alanında, koruma ilkeleri ile, iklim değişikliği ile mücadele stratejileri ile bağdaşmadığı açıktır.

Basketbol sahasını yok ederek düzenlenen yeni karavan alanları

Ana ve ara yollar genişletildi

Revizyon Planı Bakanlık tarafından onaylanmamış olmasına karşın sanki onaylanmış gibi mevcut Yönetim Planına aykırı olarak 5m genişliğinde anayollar, 1.3m genişliğinde patikalar açılmış ve doğal peyzaj beton kilit taşlarla kaplanmıştır. Kamp alanının büyük oranda betonlaştırılması nedeni ile Orman Kampında ısı adası etkisine yol açılmıştır. Bu yol çalışmaları için de TVKK Bölge Komisyonundan izin alınmamıştır.

Yönetim Planına aykırı olarak genişletilen yollar

Yeni otopark düzenlemeleri

Mevcut onaylı Vaziyet Planında olmayan, önerilen ancak Bakanlık tarafından onaylanmamış Revizyon Planında bulunan Kuzey girişinde idare tesisinin kuzeyinde 30 araçlık otopark düzenlemesi yapılmıştır. Aynı şekilde Kuzey kapısının girişinde 317 otomobil ve 3 otobüs kapasiteli otopark yapılması için ihale açılmış, otoparkın planlandığı alanda orman alt bitki örtüsü tahrip edilerek alan düzenlemesi yapılmıştır. Sözleşmenin iptali için davanın açılması ve suç duyurusunda bulunulması sonrasında YİKOB tarafından açılan beton kilit taş döşeme ihalesinden vaz geçilmiştir.

Otopark yapmak için tahrip edilen orman alt bitki örtüsü

Elektrik altyapısı

Ne AYDEM, ne de Belediye onayı olmadan  elektrik altyapısının yenilenmesi için ihale açılarak altyapı yenileme çalışması yürütüldü. Üstelik bu çalışma, revizyon planında öngörülen konaklama ve günübirlik kullanım kapasite artışı onaylanmış gibi yüksek kapasitenin ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılmıştır. Gelişim planının onaylı olmamasına karşın, Özel Çevre Koruma ve Nitelikli Doğal Sit Alanı içerisinde kazı çalışması yapılarak, mevcut ihtiyacın çok üzerinde, adeta bir tatil köyünün ihtiyacına yetecek güçte elektrik altyapısı tesis edilmiştir. Üstelik yapılan  bu iş, arkeolojik sit olan bazilika alanının aydınlatması adı altında ihale edilerek ayrı bir usulsüzlük yapılmıştır.

Kanalizasyon altyapısı

Revizyon Planı onaylanmamış olmasına rağmen, ağaçların köklerinin zarar görmesi, anıt eser olarak olarak tescillenmiş bazilikanın etrafındaki kültür varlıklarının zarar görme pahasına  koruma alanı içerisinden  geçirilerek kanalizasyon hattı döşenmiştir.

Yeni tuvalet ve mutfak alanları:

Vaziyet Planında olmayan mutfak inşaatı

Revizyon planında yer alan Güneybatıdaki bungalovların doğusunda planlanan yeni çadır alanındaki ihtiyacı karşılamak üzere bir mutfak ve bulaşık yıkama yeri bulunuyor. Revizyon planı onaylanmamış olmasına rağmen açılan yeni çadır alanında bu tesis inşa  edilmiştir. İnşaatın yapıldığı alanda orman alt bitki örtüsü yok edilmiş ve beton dökülmüştür.

Revizyon planında doğu giriş kapısının yaklaşık 20m kuzeyinde 3 kadın +3 erkek tuvaleti yapılacağı belirtiliyor ve plan onaylanmamış olmasına rağmen bu tuvalet inşa edildi ve işletmeye alındı.

Belgelerle Akyaka Orman Kampı Dosyası (5. Bölüm): Çadır, karavan ve Taşevler bölgesinde sözleşmeye aykırılıklar

Belgeler arasında bulunan kurumsal yazışmalardan anlaşıldığı üzere, Muğla Orman İşletmesi bir aydan uzun çadır veya karavan konaklamalarına izin vermiyor. Bu karara rağmen Muğla Vakfı çok uzun süreli konaklamalara izin verdiği için 2017 yılında Orman İşletme Müdürlüğü tarafından uyarılıyor. Sözleşme gereği bu denetimin Muğla Vakfı tarafından yapılması  ve kurallara uymayan çadır, karavan ve yapıların  kaldırılması gerektiği hatırlatılıyor. Muğla Vakfı verdiği yanıtta bu sorumluluğu kabul etmiyor.  Sonuçta Ula Belediyesi imara aykırı oldukları gerekçesi ile 44 yapıyı mühürlüyor ve sonrasında  Orman İşletmesi bu çadırları kaldırıyor.  Ezcümle; Muğla Vakfının bu tutumu bizzat Orman İşletmesinin kendisi tarafından kayıt altına alınmışken Orman Kampının aynı işletmeye yeniden kiralanmasında sakınca görülmüyor.

Kapasitenin üzerinde konaklama yapılmasına yangın tehlikesi uyarısı

25/07/2018 tarihinde Muğla Orman İşletmesinden Muğla Vakfı'na gönderilen yazıda Plan Raporunda çadır konaklama kapasitesinin 145 çadır ve 100m2'ye 4 kişi ile sınırlandırıldığı, Orman Kampında bu kapasiteyi aşacak şekilde konaklamalar yapıldığı, bu durumun orman yangın tehlikesini birlikte getirdiği ve telafisi zor felaketlere yol açabileceği uyarısı yapılarak Plana sadık kalınması isteniyor.

Orman İşletmesinin konaklama kapasite artışı ve yangın uyarısı


Yönetim Planına aykırı olarak açılan orman alanlarına kurulan çadırlar

Muğla Vakfı'nın bu uyarı yapılmamış gibi Plan Revizyonu ile 'yer müsait' diyerek çadır yeri sayısını 145'ten 350'ye, karavan yeri sayısını da 26'dan 50'ye çıkarması uyarıları dikkate almadığını, yalnızca karını artırmakla ilgilendiğini gösteriyor. Konaklama kapasite artışını öngeren Plan Revizyonu kabul edilmemiş olmasına rağmen Muğla Vakfı fiilen yeni konaklama alanları açarak kural tanımadığını da ortaya koymuştur.

Yaz sezonunun yoğun olduğu bugünlerde Orman Kampında olağanüstü bir yoğunluk yaşanmakta. Ormanın daha önce kullanılmayan bölgeleri de insan kullanıma açılarak çadırlarla doldurulmuş durumda. Orman İşletmesi Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan yangın tehlikesini bahane ederek ‘diri bitki örtüsünü temizleme' izni talep ediyor ve bu izin ağaçlara zarar verilmemek kaydı ile veriliyor. Ancak Orman İşletmesi bu izni Muğla Vakfı'nın ticari alanlarını genişletmek için kullanıyor. Genç ağaçlar da dahil olmak üzere orman alt bitki örtüsü tahrip edilerek yeni çadır ve araçlar için otopark alanları açılıyor. Yaban hayatın yaşama, barınma ve üreme alanları yok ediliyor. 2006 yılında belirlenmiş taşıma kapasitesinin çok üzerinde konaklama için kullanılan bu alanlar şimdi asıl yangın tehlikesini oluşturuyor. Üstelik araçların park ettiği yolların sabit demir bariyerle kapatılmış olması, yangın halinde araçların tasfiye edilmesini imkansızlaştırdığı için büyük bir felakete de kapı açılıyor. 

Felakete çağrı: Orman Kampında demir sabit bariyerlerle kapatılan yollara park edilen araçlar

Eros Karavan'ın eğlenceli dünyası

2024 yılından itibaren adeta üç katlı bir karavan Orman Kampının çadır ve karavan konaklama alanında en güzel deniz manzaralı yerinde sürekli olarak yerleşti. Öyle ki, kışın da kalınan karavanda soba dahi kurulmuş, bacası pencereden dışarı verilmişti. Sosyal medyada paylaşılan tanıtım videolarından bu karavanın konser etkinliklerinin üssüne dönüştürüldüğü, karavanın bulunduğu alanda akşamları yüzlerce kişinin katıldığı konserler düzenlendiği görülüyor. 2025 yılının Mart ayında karavanın yeri değiştirilerek konaklama amaçlı kullanılmayan, Nitelikli Koruma Alanı içerisinde başka bir alana yerleştirildi. Yeni yerinde karavanın önünde geniş bir alan tel örgülerle ve plastik paravanlarla kapatılarak özel bahçe oluşturuldu. Bahçeye dönüştürülen alanın orman alt  bitki örtüsü tahrip edilerek bir jakuzi yerleştirildi, masalar ve hamaklar kuruldu. Yerleştirildiği yeni yerde de çekilen videolar ile yeni konserler için reklam yapılarak sosyal medyada paylaşıldı.

Eros Karavan'da konser etkinliği

Yönetim Planına, Nitelikli Koruma Alanı Koruma ve Kullanma Esaslarına aykırı olan bu faaliyetler hakkında suç duyuruları yapıldıktan sonra Muğla Valiliği karavanın Kamp alanından çıkartılmasını sağladı. Muğla Valisi İdris Akbıyık yaptığı basın açıklamasında Muğla Orman İşletmesinin bu karavanın faaliyetlerine izin vermesi dolayısı ile görev ihmali olduğunu kabul etti.

Orman İşletmesinin çadır ve karavan konaklamalarına bir aydan uzun süre izin vermediği  düşünüldüğünde, Eros Karavan'ın yaklaşık iki yıl boyunca Orman Kampında bu kadar rahat konuşlandırılması ve hatta ticari faaliyette bulunması, doğal olarak İşletmeci Muğla Vakfı ile bir sözleşme yapmış olması gerektiğini düşündürüyor. Ancak mahkemeye bu konuda herhangi bir belge sunulmuş değil. Davacılar mahkemeye Eros Karavan'ın Orman Kampına giriş/çıkış kayıtları ile birlikte  sahipleri ile yapılmış bir sözleşme varsa gönderilmesini talep ettiler.  Diğer yandan Eros Karavan'la ilgili yapılan suç duyurusunda Savcılık soruşturma süreci devam ediyor.

Şikayet üzerine Orman Kampı'ndan çıkarılan Eros Karavan'a Jandarmanın yaptığı keşif çalışması

Karavan kaldırılmış olsa da bu karavanın  Yönetim Planına aykırı olarak uzun süre konuşlandırılması, doğa koruma kurallarını hiçe sayarak doğal yapıyı tahrip etmesi, ticari faaliyette bulunması, yangın tehlikesine yol açacak şekilde soba kullanması hem işletmeci Muğla Vakfı'nın hem de Muğla Orman İşletmesinin sözleşmeden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmediklerini gösteriyor ve sözleşmenin iptal edilmesini gerektiren vahim bir zaafa işaret ediyor.

Tel örgülerle çitlenen Taşevler bölgesi

Muğla Vakfı'nın Orman Kampını işletmeye başladığında ilk icraatlarından birisi, 2014 yılında Taş Evler olarak bilinen on tane bungalovun  ve hemen altında halkın denize girdiği koyların bulunduğu alanı tel örgülerle çevirerek üzerine girilmez tabelası asması oldu. Bu alan yalnızca bungalovlarda kalan 'müşteriler'in özel kullanımı için halkın kullanımına kapatılmıştı. Açıkça Kıyı Kanununa ve İşletme Sözleşmesine aykırı olan bu özelleştirme girişimi yapılan eylemler ve şikayetler sonrasında sonlandırıldı. Devlet Denetleme Kurulu'na yapılan şikayet sonucunda bu alanda yapılan çitlemenin Kıyı Kanununa aykırılığı kabul edildi ve tel örgüler tamamen kaldırılmasa da halkın alana erişimi yeniden sağlandı. Kıyı Kanuna ve Sözleşmeye aykırı bu faaliyet de yasa tanımayan Muğla Vakfı ile sözleşmenin yenilenmemesini gerektiren uygulamalardan birisi olarak belgeleri ile Orman İşletmesinin kayıtlarında mevcut.
2014 yılında tel örgülerle halkın girişine kapatılan Taş Evler bölgesi (Şikayet üzerine engel kaldırıldı)

Görsel kirlilik uyarısı

Dava dosyasına gönderilen belgeler  arasında 25/09/2019 tarihli Gökova Orman  İşletme Şefliği'nin Muğla Vakfı'na gönderdiği uyarı yazısı dikkat çekiyor. Yazıda çadır ve karavan alanına bırakılan çadır, karavan ve şahsi eşyaların görsel kirlilik yarattığı uyarısı, 10 gün içerisinde kaldırılması, alanın eski haline getirilmesi isteniyor.

Orman Kampında onay olmamasına rağmen olağanüstü kapasite artışı sonrasında  ne yazık ki çok daha fazla görüntü kirliliği yaşanıyor. Ağaçlara asılan çamaşır ipleri, kurulan hamaklar, kış sezonunda her yere bırakılmış örtülü kamp malzemeleri ile karşılaşan yurttaşlar ormanda yürüyüş yapmaktan  artık eskisi gibi keyif alamıyorlar.

Belgelerle Orman Kampı Dosyasının tüm bölümlerini aşağıda bulabilirsiniz:



Belgelerle Orman Kampı Dosyası (4. Bölüm): Şezlong Cumhuriyeti, kıyı ve iskelenin çitlenmesi, protestolar ve Leon Beach

Kıyı ve İskele çitelenerek tesis edilen Leon Beach

Muğla Vakfının kendisinin işlettiği kafeterya ile iskele arasında kalan alan halkın denize girdiği ve Kıyı Kanununa göre serbestçe yararlanma hakkı olan alandır.  Vaziyet Planında burada her hangi bir tesis görünmemektedir. Ancak  2022 yılından itibaren bu alan Muğla Vakfı tarafından çitlerle kapatılarak şezlonglarla doldurulmuş ve tamamen ticari alana dönüştürülmüştür. Artık bu alanda kıyıdan ve iskeleden halkın ücretsiz yararlanmasına izin verilmiyor.  İskelenin arka tarafında Vaziyet Planında depo olarak görünen yapı ise su tesisatı döşenerek bir kafe/bar'a dönüştürülmüştür.  Bu işgali protesto etmek için yurttaşlar birçok eylem gerçekleştirdiler ve eylemciler işletmecinin suç duyurusu  üzerine çalışma hürriyetini engelleme iddiası ile yargılandılar. Yargılama sonunda eylemciler beraat ettiler. Mahkemenin verdiği beraat kararında protesto etmenin anayasal hak olduğu, işletme sözleşmesi yapmış olmanın işletmeciye kıyı kanununa aykırı faaliyet yürütme hakkı vermediği belirtildi. Ancak Muğla Vakfı aynı alanı şimdi başkalarına kiraya vererek kiracıları aracılığı ile kıyı işgalini  devam ettiriyor.


2023 yılında kıyıyı halka kapatan Muğla Vakfını protesto eylemi

Mahkemeye sunulan belgelerden 2025 yılına gelindiğinde Muğla Vakfı'nın Aslankök isimli şirketle bir sözleşme yaparak bu alanın işletmesini devrettiği anlaşılıyor. Sözleşmede kıyı ve iskele alanının işletmecinin Orman Kampında karavan ve çadır konaklama alanında Muğla Vakfı'nın altyapı çalışmalarını yapması karşılığında 01/05/2025 - 31/10/2025 tarihleri arasında ücretsiz olarak 160 tane şezlong ile birlikte işletmek üzere verildiği belirtiliyor. Altyapı çalışmaları YİKOB (Yatırım İzleme Kontrol Daire Başkanlığı) tarafından ihale edilmiş olmasına karşın, bu işletme sözleşmesinin Muğla Vakfı ile yapılmış olması kurumlar arasında ticari ve kurumsal ilişkilerin ne kadar  iç içe geçmiş olduğunu gösteriyor. Kurumsal yetkilerin birbirine karıştığı bu faaliyetlerin Sayıştay tarafından denetlenmesi  zorunludur.

Leon Beach'te eylem : 'Kıyılar Halkındır'

İşletmeci  Aslankök, alanı kiraladıktan sonra Muğla Vakfı'nın işlettiği  dönemde yapılan ahşap çitleri kaldırarak kullanım alanını daha da genişletti. Brandalarla kaplanan yeni demir iskeletler yerleştirilerek halkın kullanım alanı daha da daraltıldı. Bu yeni işgal eylemi de yurttaşlar tarafından protesto edildi. Olay yerine defalarca çağrılan Jandarma ise gelmedi. Jandarmanın gelmemesi üzerine yurttaşlar brandaları sökerek alana girdi ve şezlonglar bir kez daha toplanarak kıyı alanı açıldı.  İşletmecinin suç duyurusu üzerine açılan savcılık soruşturmasında yurttaşlar bir kez daha ifade verdiler. İfade verirken yurttaşlar da işletmeci, Muğla Vakfı ve bu faaliyetlere izin veren Orman İşletmesi hakkında suç duyurusunda bulundular. Bu arada Ula Belediyesi'ne Leon Beach için ruhsat  başvurusu yapıldığı ancak Belediyenin ruhsat vermediği öğrenildi. Yani olayın yaşandığı gün Leon Beach için verilmiş ruhsat yoktu, sonrasında verilip verilmediği ise bilinmiyor. 

Kapatılan iskele

Leon Beach halen Orman İşletmesinin, Ula Belediyesinin, Valiliğin, Jandarmanın bilgisi dahilinde Vaziyet Planında olmayan, Kıyı Kanununa ve İmar Kanuna aykırı olarak işletilmeye devam ediyor. Son olarak, Leon Beach'e yaklaşık 10 m uzaklıkta bulunan soyunma kabinlerinden iki tanesine el konulup bu tesisin müşterilerinin özel kullanımı için  tuvalete dönüştürüldü.

Tuvalete dönüştürülen soyunma kabinleri

Şu notu da eklemek gerekiyor. Leon Beach'in yasadışı işgalini protesto eden eylemciler birçok kez  'aşireti getirmek'le ve ölümle tehdit edildi. 05/04/2013 tarihinde ilk kez dönemin Muğla Valisi Fatih Şahin imzası ile Orman Bölge Müdürlüğü'ne gönderilen yazıda, Orman Kampının işletmesinin Muğla'ya Hizmet Vakfı'na verilmesi  talep  edilirken gerekçelerden birisi olarak Orman Kampına çok sayıda gelen günübirlikçinin güvenlik zaafiyeti oluşturduğu belirtilerek eğer Valiliğin bu kuruluşuna verilirse bu sorunun yaşanmayacağı taahhüt ediliyordu.  Geçen süre içerisinde yurttaşların Orman Kampında  ne anayasal, ne yasal haklarının artık güvencesi kalmadığı gibi,ü yaşama haklarının dahi bu kuruluşun himayesindeki işletmeciler tarafından  tehdit edilir hale gelmesi oldukça ironik ve düşündürücüdür.

Vali Fatih Şahin'in Orman Kampını Muğla'ya Hizmet Vakfı için kiralama talebi




Belgelerle Akyaka Orman Kampı Dosyası (3. Bölüm): Ula Belediyesi'nin Yolculuğu

Kıyıda inşa edilen Orman Cafe Plus

AKP’li Ula Belediyesi ile başlayan, CHP’li Belediye ile devam eden yolculuk : Vaziyet Planında olmayan 'gelir getirici tesisler', kapatılan kıyı, yok edilen çocuk oyun sahası

İlk Sözleşme Süreci (13/02/2021 - 31/12/2022)

13/02/2021 tarihinde Muğla Vakfı, Ula Belediyesi ile 31/12/2022 tarihine kadar geçerli olmak üzere bir İşletme Sözleşmesi yapıyor. Bu sözleşmeye göre; 12 adet kagir evin ve bulunduğu alanın işletmesi Ula Belediyesine devrediliyor.   Bulunduğu alan ifadesi ilginç, alanın sınırları belirtilmemiş. Ancak fiili durumdan anlaşıldığı üzere Ula Belediyesi kıyıdan başlamak üzere kagir evlerin bulunduğu alana,  Yücelen tarafından giriş kapısından başlayarak otopark alanına kadar olan ve Vaziyet Planında piknik alanı, güneşlenme alanı olarak işaretlenmiş sahili de kapsayan  çok geniş bir alanda faaliyet gösterme hakkı verilmiş.

Ula Belediyesi ile yapılan ilk sözleşme


Şimdi Ula Belediyesinin işletme süresi içerisinde neler yaptığına bakalım:

Orman Cafe Plus:

Halkın güneşlenme alanına tesis edilen Orman Cafe Plus

Ula Belediyesi Vaziyet Planında güneşlenme/kumsal alanı olarak  işaretlenmiş kıyı alanını çitlerle kapatıp birçok masa ve sandalye atarak ve üstünü de pergolalarla kaplayarak bir kafe tesis ediyor.  Kafenin ismi ise "Orman Cafe+" oluyor. Bu arada bitişiğindeki çocuk oyun alanını da kaldırarak  işletmesine dahil ediyor, o alana da masa ve sandalyeler atıyor. Bu alanda yapılan tüm tesisler Vaziyet Planında olmayan, dolayısı ile Muğla Vakfının Orman İşletmesi ile yaptığı ana sözleşmeye aykırı olan ilave tesis ve yapılardır, sözleşmenin iptalini gerektirmektedir. Böyle bir işletme için Ula Belediyesinden işletme ruhsatının da alınmış olması gerekir. Ancak işletmeci Ula Belediyesi'nin kendisi olduğu için böyle bir ruhsata gerek görmediği anlaşılıyor.

Orman Cafe Plus inşaa edilmeden önce halkın serbestçe kullanabildiği kıyı alanı

Orman Cafe+'a dahil edilerek yok edilen çocuk oyun parkı
    


Orman Kampı Vaziyet Planında kıyı alanı ve çocuk parkı

Orman Kafe

Alanda yapılanlar bunlarla da bitmiyor. Aynı dönemde geçerli Vaziyet Planında Kameriye olarak görünen alan camlarla kapatılarak 40m2 büyüklüğünde bir kafeteryaya dönüştürülüyor. Kafeteryanın etrafına piknik masaları da yerleştirilerek geniş kullanım alanı oluşturuluyor.  Bu tesisin girişine de "Orman Kafe" tabelası asılıyor.   Kıyı Kanununa ve İmar Kanununa aykırı olarak tesis edilen bu yapıların ne Vaziyet Planında, ne de ana sözleşme de bulunmadığını tekrarlamaya gerek yok. Bunun da  ana sözleşmenin iptalini gerektiren, üstelik suç niteliğinde bir faaliyet olduğu açıktır. İşletmeci Ula Belediyesi olduğu için yine ruhsata gerek görülmediği anlaşılıyor.

Geçerli Vaziyet Planında Kameriye olarak  işaretlenmiş alanda inşaa edilen Orman Kafe

Hediyelik Eşya Stantları:

Ama hukuksuzluklar devam ediyor. Ula Belediyesi alanın içerisinden  geçen yürüyüş yolunun üzerine çok sayıda hediyelik eşya stantı yerleştiriyor ve  işletilmek üzere dördüncü kişilere kiraya veriyor. Bu stantlar da Vaziyet Planında mevcut değil ve ana sözleşmeye göre ilave tesis niteliğinde, dolayısı ile sözleşmenin iptalini gerektiren ilave tesislerdir. Bu stantlar Sözleşmenin iptali için açılan dava sonrasında hemen kaldırılarak Yücelen Otel tarafında oluşturulan yeni yere taşındılar. Ancak yeni taşındıkları yer de Vaziyet Planına aykırılığı ortadan kaldırmıyor.

Vaziyet Planında olmayan hediyelik eşya stantları (Dava açıldıktan sonra kaldırıldı)

Büfe:

Bu sözleşme döneminde Vaziyet Planına uymayan bir değşiklik daha yapılıyor. Alanın içinden geçen yürüyüş yolunun hemen gerisinde Vaziyet Planında da bulunan bir duş ve soyunma kabini bulunuyordu. Soyunma kabinlerini kaldırılıp yerine bir ahşap büfe inşa ediliyor. Hem var olan tesis yok ediliyor, hem de vaziyet planında olmayan yeni bir tesis inşa edilmek sureti ile ana sözleşmenin iptal edilmesini gerektiren başka bir usulsüzlük yapılıyor.


Soyunma kabinleri yıkılarak yerine yapılan Büfe             

Tuvaletler:

Son bir usulsüzlükten söz ederek bu dönemi kapatalım. Ula Belediyesinin kullandığı alanın Yücelen Otel tarafında bir tuvalet tesis ediliyor ve halka ücretli kullanıma sunuluyor. Tuvaletlerden elde edilen gelirin nasıl kayıt edildiği ise bilinmiyor, zira kullanım sırasında fiş verilmediğini biliyoruz. Bu tuvalet de Vaziyet Planında olmayan ilave nitelikte bir tesis ve sözleşmenin iptal gerekçelerindendir.
   

İkinci Sözleşme Süreci (08/09/2023 - 31/12/2027)

İlk sözleşme dönemi tamamlandıktan bir süre sonra Ula Belediyesi Muğla Vakfı ile yeni bir sözleşme yapıyor. Bu sözleşme 08/09/2023 tarihinde başlıyor ve 2027 yılının sonuna kadar geçerli. Bu yeni dönemde neler yapılıyor, şimdi de ona bakalım.
Yeni sözleşmede kullanım alanı belirtilmemiş ancak işletilmek üzere verilen tesisler sıralanmış:
4 adet bungalov
1 büfe (20m2)
200 m2 pergola
1 toplum yararlanmasına açık yapı (40m2)
1 giriş kontrol ünitesi
1 tuvalet yeri
1 adet geleneksel el sanatları sergi ve satış yeri

Kiralanan yapıların listesine bakıldığında Belediyeye önceki dönemde kiralanan 12 adet kagir evin sayısı 4'e düşürülmekle birlikte, daha önce kullandığı alanın tamamının yine kullanımına verildiği anlaşılıyor. Şimdi de yeni dönemde neler yapıldığına ayrıntılı bakalım:

Büfe:

Önceki dönemde mevcut olmayan ve Vaziyet Planına aykırı olarak soyunma kabinlerinin yerine yapılan ahşap yapı,  artık ticari faaliyet yapılmak üzere sözleşmede Büfe olarak anılarak meşruiyet kazandırılmaya çalışılmış ancak Vaziyet Planı Revizyonu onaylanmadığı için halen geçerli plana aykırıdır.

200m2 pergola (Orman Cafe Plus):

Önceki dönemde sahil tarafında Vaziyet Planına ve yasalara aykırı olarak inşa edilen ve ruhsatsız olduğunu düşündüğümüz Orman Kafe'den sözleşmede söz edilmiyor, ancak 200m2 pergola deniliyor. Anlıyoruz ki pergola ile Orman Cafe Plus'ın faaliyet alanı kastediliyor. Vaziyet Planında güneşlenme/kumsal alan olarak halkın serbest ve ücretsiz yararlanacağı alan olarak işaretlenen kıyı alanı bu kez pergola adı altında yine çitlerle kapatılıp, masa ve sandalyelerle doldurularak Ula Belediyesi tarafından ticari tesis olarak işletilmesine devam ediyor. Vaziyet Planına göre burada olması gereken çocuk parkı yine yok. Yani, Vaziyet Planına aykırı olduğu gibi, Kıyı Kanununa ve İmar Kanununa da aykırı ve ruhsatının olup olmadığını bilmediğimiz ticari faaliyet devam ediyor.

Toplumun yararlanmasına açık yapı (Orman Kafe):

Bu ifadeden, önceki sözleşme döneminde Vaziyet Planında da kameriye olarak işaretlenmiş alanda  tesis edilen Orman Kafe'den söz edildiğini anlıyoruz. Bu işletmenin de sahildeki Orman Cafe Plus gibi İmar Kanununa,  Vaziyet Planına aykırı ve ruhsatsız olduğunu düşündüğümüz ticari faaliyeti sürdürülüyor.

Tuvalet yeri (aslında tuvalet):

"Tuvalet yeri" ifadesinden sanki Vaziyet Planında bu alanda bir tuvalet inşa edilmesi öngörülmüş ve yeni dönemde bu yere tuvalet inşa edilmesine izin verilmiş gibi bir anlam çıkart.ılabilir. Ancak söz konusu alanda önceki dönemde zaten Vaziyet Planında olmayan bir tuvalet (3+ 3) inşa edilerek fiilen işletilmeye başlanmıştı. Sözleşmede tuvalet yeri değil tuvalet denilmesi gerekirdi. Elbette bu tesis de Vaziyet Planına ve İmar Kanuna aykırıdır.
Vaziyet Planında olmayan tuvaletler

Geleneksel el sanatları sergi ve satış yeri:

Mevcut ve geçerli Vaziyet Planında olmayan bir satış alanı tesis ediliyor. Önceki kiralama döneminde dava açıldıktan sonra kaldırılan hediyelik eşya stantları Yücelen Otel tarafındaki bu alana taşındılar. Ancak Vaziyet Planına aykırılık devam ediyor.

Vaziyet Planında olmayan Geleneksel El Sanatları Alanı

Sonuç:

Muğla Vakfı'nın Ula Belediyesine 2021 yılından itibaren sözleşme ile izin verdiği faaliyetlere genel olarak bakıldığında Kıyı Kanununa, İmar Kanununa aykırı olduğu gibi  bir kısmı ruhsatsız ve  Vaziyet Planına da aykırıdır. Halkın kullanım alanları ticari alana dönüştürülerek kamu yararına aykırı faaliyetler yürütülmektedir. Muğla Vakfı'nın, Orman Kampının mülkiyetine sahip olan Orman İşletmesi ile yaptığı sözleşme gereği tüm bu faaliyetleri denetlemesi ve izin vermemesi gerekirdi. Elbette Orman İşletmesi de sözleşme ile sorumlu kıldığı kiracısı Muğla Vakfı'nın üçüncü kişilere kiraladığı alanlarda sözleşmeye uygun faaliyet yürütmelerini denetlemekle sorumludur. Bu sorumluluk silsilesi içerisinde ne Orman İşletmesinin, ne Muğla Vakfı'nın, ne Muğla Vakfı'nın sahibi Muğla Valiliği'nin, ne de Ula Belediyesi'nin sorumluluklarını yerine getirdiği söylenebilir. Sözleşmenin iptalini gerektiren bu faaliyetler aynı zamanda suç niteliğindedir ve işlenen suçlarda tüm bu kurumların payı vardır. Hal böyle iken 24/10/2021 tarihinde Orman Bölge Müdürlüğü'nün hazırladığı denetim tutanağında "herhangi bir aşıma rastlanmamıştır" denilmiştir. Herkesin gözü önünde inşa edilen bu devasa tesisleri Orman Bölge Müdürlüğü'nün üstelik kendi sorumluluk alanında olmasına karşın  görmemesi, duymaması, işitmemesi nasıl açıklanabilir?
14/10/2021 tarihli Orman Bölge Müdürlüğü'nün denetim tutanağı:
"Herhangi bir aşıma rastlanmamıştır."





Belgelerle Akyaka Orman Kampı Dosyası (2. Bölüm): 1 Nolu Büfenin Kır Kahvesine yolculuğu

 

Vaziyet Planında halkın  'güneşlenme alanı' olan alanda inşa edilen tesis

Büfe bir günde Kafeteryaya dönüşüyor (Muğlaspor Kulübü, Demirgül İnşaat, En Trendy Cafe)

Vaziyet Planında 1 Nolu Büfe olarak adlandırılan ve Kamp Alanının Yücelen Otel tarafından girişinde hemen sol tarafta deniz kenarında bulunan 12 m2 büyüklüğündeki büfe, Muğla Vakfı ve  Muğlaspor Kulübü arasında yapılan sözleşme ile  06/02/2015 - 05/02/2020 arasında işletilmek üzere beş yıllığına kiralanmıştır. Aynı gün Muğlaspor Kulübü  aynı yeri Demirgül İnş. Turizm Hayvancılık San. Ve Tic Ltd. Şti ile sözleşme yaparak  beş yıllığına Büfe-Kafeterya (Gölgelikler ve pergolalar dahil) olarak kiralıyor. 
Muğla Vakfı (Muğla'ya Hizmet Vakfı) ile Muğlaspor Kulübü arasında yapılan sözleşmenin detayı


Muğlaspor Kulübü ile Demirgül İnş. arasında yapılan sözleşmenin detayı


Demirgül İnşaat'a kiralanan dbüfe'nin yanında En Trendy Cafe açılıyor. 12 m2 kullanım alanı olan büfe dondurmacı olarak çalıştırılırken yanıbaşındaki güneşlenme alanında vaziyet planında ve sözleşmede olmayan bir cafe ortaya çıkıyor. Alanın üzeri pergolalarla kapatılıp birçok masa ve sandalye atılarak ticari işletmeye dönüştürülüyor. Bu arada Belediye'nin bu işletmeye çalışma ruhsatı verip vermediğini bilmiyoruz (Davacılar Mahkemeden tüm işletme ruhsatlarının mahkemeye gönderilmesini talep ettiler).


"Kır Kahvesi" inşa edilmeden önce kıyı alanını kullanan yurttaşlar


Bugün Vaziyet Planında mevcut olan 1 Nolu Büfe yol kenarında atıl olarak  dururken hemen yanındaki Kafeterya tüm ihtişamı ile yaklaşık 100m kıyı alanını tamamen halkın erişimine kapatarak kapalı bir işletmeye dönüştürülmüş durumda. Böylesine hukuksuz  ve  sözleşmeye aykırı bir faaliyetin Süre Uzatımı Gerekçeli Raporunda yer alıp almadığını bilmiyoruz.  Ayrıca Ula Belediyesi tarafından da bu işletmeye nasıl ruhsat verildiği merak konusu. 

Büfenin Kafeteryaya dönüşümü hikayesinde  sorumlu kurumların olacaklardan haberdar olduğunu gösteren bazı yazışmalar da mevcut.  Örneğin; Orman İşletmesi Müdürlüğü Gökova Orman İşletme Şefliğine 14/06/2016 tarihinde bir yazı göndererek Muğla Vakfı'nın Muğlaspor Kulübüne kiraladığı Büfenin daha sonra kulüp tarafından da Demirgül İnşaat'a kiralandığını ve bu kiracının faaliyetlerinin sözleşmeye uygunluğunun denetlenmesini istiyor. Bu yazıdan sadece bir hafta sonra da 23/06/2016 tarihinde Muğla Vakfı (O zamanki adıyla Muğla'ya Hizmet Vakfı) Muğla Orman İşletmesine yazı göndererek 1 Nolu Büfeyi kiralayan Demirgül İnşaat'ın kıyı alanına masa sandalye atmak için izin istediğini iletiyor. Orman İşletmesi de 28/06/2016 tarihinde verdiği cevapta alanın Yönetim Planında güneşulenme ve kumsal alan olarak işaretlendiğini ve bu talebin kabul edilemeyeceğini bildiriyor. 

Kumsal ve Güneşlenme alanına masa sandalye atılması talebine izin verilmiyor


Aslında bu yazışmaların olduğu sırada kıyı alanında masa ve sandalyeler atılarak fiili olarak işgal çoktan başlamıştı ve En Trendy Cafe ismi ile işletilmeye başlanmıştı. Resmi kurumların yazışmalarında En Trendy Cafe'nin adının geçmemesi ise ilgi çekiyor.



Demirgül İnşaat'ın kiraladığı "büfe" 2016-2020 arasında  En Trendy Cafe tarafından işletiliyor

20/02/2020 tarihinde Muğlaspor Kulübü  işi daha da ilerleterek Muğla Vakfı'na bir yazı gönderip Koronavirus salgını dolayısı ile  hijyen koşullarının sağlanması için tesis içerisine erkek ve kadın tuvaleti yapılması için izin istiyor. Talep Orman İşletmesine iletiliyor ve Orman İşletmesi talebi Vaziyet Planına uymadığı gerekçesi ile red ediyor. Ancak buna rağmen sonraki süreçte bu tuvaletler yapılıyor.

Orman İşletme Müdürlüğü'nden Gökova İşletme Şefliğine gönderilen denetleme uyarısı üzerine şefliğin bir denetleme yapıp yapmadığı, yaptıysa Vaziyet Planına, sözleşmeye, yasalara aykırı tüm bu inşaatlar ve faaliyetlerle  ilgili nasıl bir rapor düzenlediğine  dair bir belge dava dosyasında yer almıyor.

Kafeterya "Kır Kahvesi" oluyor (Yücel Turistik Tesisleri)

En son kır kahvesi olarak Yücelen'e kiralanan kıyı alanındaki tesis 2020 sonrası Sedir Cafe ismi ile işletiliyor


1 Nolu Büfenin hikayesi burada bitmiyor. 07/09/2023 tarihinde Muğla Vakfı ile Yücelen Otel'in sahibi  Yücel Turistik Tesisleri Yatırım ve İşletmecilik Ticaret A.Ş ile bir alt kiralama sözleşmesi yapılıyor. Bu sözleşme ile Orman Kampının kıyı alanında "kır kahvesi" adı altında bir tesis  01/08/2023 - 31/12/2028 tarihleri arasında  adı geçen işletmeye kiraya veriliyor. Ancak bu sözleşmede sorun şudur ki; Muğla Vakfı'nın Orman Kampını kiralarken düzenlenen Teslim ve Tesellüm tutanağında ve mevcut geçerli Vaziyet Planında  böyle bir tesis bulunmuyor. Yani olmayan bir tesis kiraya veriliyor!  Ama aslında tarif edilen yerde bir tesis var ve bu tesis daha önce Muğlaspor'a büfe olarak kiralanan,  Muğlaspor'un da Demirgül'e Büfe-Kafeterya olarak kiraya verdiği, ama aslında Vaziyet Planında olmayan  bir tesistir. Üstelik önceki dönemde En Trendy Cafe'nin işlettiği alandan çok daha geniş bir kıyı alanı halkın serbest kullanımına kapatılarak tesisin boyutları katlanarak büyütülmüştür. Üzerinde şimdi Sedir Cafe Bistro yazan bu tesis, yaklaşık yüz metre kıyı alanının tamamı üzerinde yan cepheleri cam panellerle kapatılmış, çatı inşaa edilmiş, kışın ısıtma sistemi olan bir işletmeye dönüşmüştür. Demirgül İnşaat'a verilmeyen tuvalet inşaat izni de Yücel Turistik Tesislerine verilmiş görünüyor, iki adet tuvalet de inşa edilmiştir. 
İzin verilmemesine karşın daha sonra inşaa edilen ve Sedir Cafe'nin müşterilerinin kullandığı tuvaletler

Büfe adı altında sözleşme yapılarak başlayan yolculukta, yıllarca  birçok işletme ile sözleşmeler yapılarak Kıyı Kanununa, İmar Kanununa, Vaziyet Planına ve Orman İşletmesinin Muğla Vakfı ile yaptığı ana sözleşmeye aykırı olarak ticari faaliyet yürütülmüş ve bu faaliyet halen devam etmektedir.  Birçok yasa ihlal edilerek bu suç işlenirken tüm sorumlu kurumlar; Belediye, Valilik, Orman İşletmesi, Muğla Vakfı bu suçun işlenmesine, giderek büyütülmesine birlikte seyirci kalıyorlar, hatta işbirliği yapıyorlar. Birçok şikayet dilekçesi, suç duyurusu yapılmış olmasına karşın suç işlenmeye devam ediyor. Bu arada Yücel Turistik Tesislerinin yetkilisinin aynı zamanda Muğla Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi olduğu mahkemeye gönderilen belgeler arasında dikkat çekiyor.

Kiraya verilen bu tesis, Orman Kampı Muğla Vakfına yeniden kiralandığı 2022 yılında, yani komisyon denetlemesinin yapıldığı  sırada da, 14/10/2021 tarihinde yapılan denetimde de mevcut idi.

14/10/2021 tarihinde Orman Bölge Müdürlüğü'nün hazırladığı denetim tutanağı:
"Herhangi bir aşıma rastlanmamıştır."


Sözleşmenin yenilenmemesini gerektiren böylesine devasa bir yasadışı tesis orta yerde dururken yeniden kiralama sürecinde, Süre Uzatımı Gerekçeli Raporu'nda bundan söz edilmediği, veya söz edildiyse de  raporu değerlendiren kurum tarafından dikkate alınmadığı anlaşılıyor. Belli ki bu tesisin aynen diğer yasadışı tesisler gibi  Vaziyet Planına işlenerek tescillenmesi, meşrulaştırılması planlanmaktadır.

Belgelerle Orman Kampı Dosyasının tüm bölümlerini aşağıda bulabilirsiniz:



Belgelerle Akyaka Orman Kampı Dosyası (1. Bölüm): Yasal Çerçeve

Orman Kampında yürütülen faaliyetlerin yasalara uygunluğunun değerlendirilebilmesi için Kıyı Kanunu, İmar Kanunu, Çevre Kanunu, Orman Kanunu, Orman Parkları Yönetmeliği yanında Orman Kampı Yönetim Planı ve İşletme Sözleşmesi temel alınmak durumunda olan belgelerdir. Öncelikle bu iki belgeye bir göz atalım:

Orman Kampı Yönetim  Planı

Akyaka Orman Kampı Yönetim Planı, Orman Kampı Mesire Alanı statüsüne alındığı 11/09/2006 tarihinde  onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Akyaka Orman Kampı  2022 yılında yapılan mevzuat değişikliği ile Konaklamalı Orman Parkı statüsüne geçirildiğinde de geçerliliğini koruyan, kamp alanında yürütülen tüm faaliyetlerin uymak zorunda olduğu plandır.

Yönetim Planının bir parçası  olarak Vaziyet Planı ile kamp alanındaki tüm tesislerin neler olduğu bir şema üzerine işaretlenerek belirlenmiştir. Bu tesisler dışında başka tesislerin kamp alanında oluşturulmasına izin verilmez. Zaman içerisinde yeni tesislerin kurulması gerekirse bu ancak Plan Revizyonu yapılarak mümkündür. Hazırlanacak  Plan Revizyonu raporunda  değişiklikler gerekçeleri ile belirtilir ve yeni bir Vaziyet Planı hazırlanarak Orman İdaresine sunulur. Yeni tesislerin kurulabilmesi  ancak bu Plan Revizyonunun onaylanması ile mümkündür.   Akyaka Orman Kampı Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde olduğu için hazırlanan bu revizyon planı onay için  önce Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne gönderilir ve TVKK Bölge Komisyonunda Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunda değerlendirilir, nihai onay için de  Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na gönderilir (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü).

Akyaka Orman Kampında mevcut Yönetim Planına uymayan birçok tesis yapılmıştır. Bu uyumsuzluğun farkında olan Muğla Vakfı, değişik zamanlarda  Plan Revizyonu hazırlayarak Orman İşletmesine göndermiştir. Bu planlar sonraki süreçte TVKK Bölge Komisyonu tarafından uygun bulunmadığı için geri çevrilmiştir.

Mahkemeye gönderilen belgelere bakıldığında mevcut geçerli Yönetim Planı yer almıyor (Bu belgenin gönderilmesi de davacılar tarafından mahkemeden talep edildi). Hazırlanan Plan Revizyonunun da onay almamış bir kopyasına yer verilmiştir.

Yönetim Planını değiştirmek için girişimler

Muğla Vakfı mevcut geçerli plana aykırı olan faaliyetlerini plana uydurabilmek için farklı zamanlarda revizyon planları hazırlayarak birçok kez  Orman İşletmesine göndermiş ve onay talep etmiştir. Orman İşletmesi de bu talepleri Orman Kampı Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) içerisinde yer aldığı için ÇŞID İl Müdürülüğüne göndermiştir. İl Müdürlüğüne gelen bu revizyon talepleri her defasında TVKK Bölge komisyonunda değerlendirilmiştir. Mahkemeye gönderilen belgelerden şikayet konusu faaliyetlerin dayandırıldığı Revizyon Planına onay verilmediğini anlıyoruz, aşağıda tarih sırasına göre bu konuda yapılan yazışmaların özetini bulabilirsiniz. 

25/01//2022 tarihinde ÇŞİD İl Müdürlüğü'nün bir revizyon planı talebi üzerine Orman Bölge Müdürlüğü'ne verdiği yanıtta kendilerine sunulan Gelişim Revizyon Planının 3621 Sayılı Kıyı Kanununa aykırı olduğu gerekçesi ile kabul edilmediği bildiriyor. 

08/06/2022 tarihinde Orman Bölge Müdürlüğü ÇŞİD İl Müdürlüğüne  bir kez daha Gelişim Revizyon Planı taslağı göndererek onayını talep ediyor. 

29/07/2022 tarihinde bu talep de Kıyı Kanununa aykırılık gerekçesi ile bir kez daha red ediliyor ve taleple ilgili TVKK Bölge Komisyonunun 30/06/2022 tarih ve 240 sayılı kararı ekleniyor. Bu karar aynı zamanda ÇŞID Bakanlığına da gönderiliyor ve Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'nün Akyaka Orman Kampına yıllık ziyaretçi sayısının bir milyonu geçmesi nedeni ile mevcut tesislerin yeterli olmadığı ve ilave tesislere ihtiyaç duyulduğu gerekçesi ile Revizyon Planı hazırlayarak onay talep ettiği bildirilerek Bakanlığın görüşü soruluyor. Mahkemeye gönderilen belgeler arasında Bakanlıktan bu yazıya olumlu görüş bildirildiğine dair bir belgeye rastlanmamıştır.  

08/10//2022 tarihinde ÇŞİD İl Müdürlüğü'nden Orman Bölge Müdürlüğüne ve ÇŞİD Bakanlığı (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü)'ne gönderilen yazıda ise şöyle deniyor: "08/06/2022 tarihinde Orman Kampı Gelişim Planı onayına ilişkin  Muğla TVKK Komisyonunca alınan 24/08/2022 tarih ve 298 sayılı TVKK Bölge Komisyonu kararında komisyonumuza sunulan Gelişim Planında gösterilen konaklama içermeyen günübirlik kullanımların ÖÇKB sınırları içerisinde kalması nedeni ile Bakanlığımızın (TVKK Genel Müdürlüğü) uygun görüşü alınması şartıyla 113 sayılı ilke kararı kapsamında uygun olduğuna karar verildi" deniliyor. Her ne kadar "onay verildi" ifadesi kullanılmış olsa da bu onayın Orman Kampının ÖÇKB içerisinde yer almadı nedeni ile  Bakanlığın nihai onayının gerektiği ifade edilmiştir. Ancak Bakanlıktan ÇŞİD İl Müdürlüğüne Gelişim Planına onay verildiğine dair bir yazı mahkemeye gönderilen belgeler arasında yer almıyor. Yani, Gelişim Planı, diğer adıyla 1. Revizyon Planı Bakanlık tarafından onaylanmamıştır. 

TVKK Kararı: "Son karar Bakanlığındır"

ÇŞİD İl Müdürlüğü'ne gönderilen Revizyon Planı önerilerinden bir tanesinin taslağı mahkemeye gönderilen belgeler arasında mevcuttur. Bu raporun içeriğinde 2006  yılında Doğal Sit Koruma Alanı statüsünde bulunan Orman Kampının koruma kullanma dengesi içerisinde korunabilmesi için bir taşıma kapasitesi belirlenerek Yönetim Planına işlendiği belirtilmektedir. Yapılmak istenen Revizyon Planı ile sırf talep var denilerek taşıma kapasitesi yok sayılarak ve doğal yapı tahrip edilerek olağanüstü bir kapasite artışına gidilmek istenmektedir.

Diğer yandan Orman Kampında  kıyı alanları, günübirlik kullanım alanları daraltılarak daha önce halkın ücretsiz yararlanabildiği alanlar ticari alanlara dönüştürülmüştür. Kıyı ve iskele çitle çevrilerek şezlonglarla doldurulmuş, kafe ve restoranlar inşa edillmiş, çocuk oyun sahası, basketbol ve voleybol sahaları yok edilmiştir. Tüm bunların kamu yararı ile açıklanması mümkün değildir. Muğla Vakfı, karını arttırmak için  ne kıyı kanunu, ne imar kanunu ne sözleşme, ne de doğa koruma esaslarını umursamıştır.

İşletme Sözleşmesi:

Orman Kampı, Orman İdaresi tarafından özelleştirildiğinde, Muğla Vakfı ile 2013 yılında  bir İşletme Sözleşmesi yapılarak on yıllığına kiraya verilmiştir. Bu sözleşme 2022 yılında yenilenerek 2032 yılına kadar uzatılmıştır.

Sözleşme kapsamında işletmeci, kamp alanını kısmi olarak üçüncü kişilere kiraya verebilir. Ana sözleşmenin koşulları  Muğla Vakfı'nın üçüncü kişilerle yaptığı kiralama sözleşmeleri için de geçerlidir. 

Orman İşletmesi-Muğla Vakfı Sözleşmesi, Madde 25

Sözleşmesinin 25. Maddesinde "İşletmeci, tasdikli planda belirtilen kullanım alanlarının türünü, sınırlarını, kapasitesini, standartlarını ve kullanım amaçlarını değiştiremez, ilave yapamaz". Bu madde Sözleşmeye aykırı faaliyet yürütülmesinin dayandırıldığı en kritik koşulu ifade ediyor. Sözleşme imzalandıktan hemen sonra, Orman Bölge Müdürlüğü Orman İşletme Müdürlüğüne gönderdiği yazı ile Orman Kampının Muğla Vakfına on  yıllığına kiralandığını bildirerek "Mesire Alanı içerisinde plan haricinde mevzuata aykırı yapı ve tesislerin yapılmasına müsade edilmemesi, kontrollerin zamanında ve eksiksiz yapılmasını" istiyor.  Yani plan harici yapılaşma olmaması için başlangıçta oldukça hassasiyet gösterildiği anlaşılıyor.

Orman Parkları Yönetmeliği:

2022 yılında yürürlüğe giren bu yönetmelik ile daha önce Mesire Yerleri Yönetmeliğine göre yönetilen Mesire Alanları Orman Parkı statüsüne geçirilmiştir. Akyaka Orman Kampı da (Gökova A Tipi Konaklamalı Mesire Alanı) statüsü değiştirilerek Konaklamalı Orman Kampı'na dönüştürülmüştür. Yönetmelik değişikliğinden itibaren Orman Kampı bu yeni yönetmeliğe göre yönetilmektedir.

Yeni yönetmeliğe eklenen bir geçici madde ile (Geçici Madde 2),  yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihte  kiralama sözleşmesi devam eden işletmelere isterlerse sözleşme süresinin bitiminde, önceki dönemde sözleşme gereklerini yerine getirmiş olmak koşulu ile sözleşmelerini on yıl uzatabilme hakkı veriliyor. Eklenen Geçici Madde 3 ile bunun yöntemi de belirleniyor: Orman İşletmesi tarafından kurulacak bir komisyon tarafından yapılan inceleme sonunda bir Süre Uzatımı Gerekçeli Raporu hazırlanır ve süre uzatılması bu rapora dayanılarak kararlaştırılır.

Orman İşletmesi tarafından dava dosyasına eklenen belgeler incelendiğinde,  Muğla Vakfı'nın 28/12/2022 tarihinde Muğla Orman İşletmesine gönderdiği yazı ile  Orman Parkları Yönetmeliği'nin 3 Nolu Geçici Maddesine dayanarak  sözleşmesinin on yıl daha uzatılması için  talepte bulunduğu görülüyor. Bu talep üzerine yeniden kiralama sürecinin başladığı, Orman Bölge Müdürlüğü'nün   Süre Uzatımı Gerekçeli  Raporu hazırlanması için Gökova Orman İşletme Şefliğine yazı gönderdiği anlaşılıyor. Ancak mahkemeye sunulan belgeler arasında bu rapor yer almıyor (Bu belgenin mahkemeye sunulması davacılar tarafından mahkemeden talep edildi).  Mahkemeye gönderilen belgeler arasında yer alan Muğla Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 14/10/2021 tarihinde yapılan denetimde idarece teslim edilen yapı ve tesislere ilave veya şekil değişikliği yapılıp yapılmadığı sorusuna "herhangi bir aşıma rastlanmamıştır" cevabı dikkat çekiyor.Mahkemeye ulaşan birçok belgenin incelenmesinden,  kiracı Muğla Vakfı'nın sözleşmeye aykırı faaliyetler yürüttüğü anlaşılıyor.  Özellikle sözleşmenin 25. Maddesinde belirtilen, işletmecinin tasdikli planda belirtilen kullanım alanlarının türünü, sınırlarını, kapasitesini, standartlarını ve kullanım amaçlarını değiştiremeyeceği,  ilave yapamayacağı koşuluna aykırı birçok faaliyet yürüttüğü anlaşılıyor. Dolayısı ile sözleşmenin yenilenmesi için getirilen önceki dönemde sözleşmeye uygun faaliyet yürütülmüş olması koşulunun defalarca ihlal edildiği görülüyor.

Orman Bölge Müdürlüğü'nün Denetim Tutanağı


Orman Kampında yasalara, Kiralama Sözleşmesine ve Vaziyet Planına aykırı yürütülen faaliyetlere şimdi yakından bakalım: