19 Temmuz 2021 Pazartesi

“Gökova ÖÇKB'ni Nasıl Koruyabiliriz” - Sonuç Bildirgesi

Muğla Çevre Platformu Gökova Meclisi’nin daveti üzerine 18.7.2021 tarihinde Akyaka’da açık alanda düzenlenen toplantıya yaklaşık 50 kişi katıldı. Toplantıya Muğla BŞB İmar ve Şehircilik İşleri Dairesi, Muğla Barosu Çevre Komisyonu, Şehir Plancıları Odası, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Akdeniz Koruma Derneği, Gökova-Akyaka’yı Sevenler Derneği, Menteşe Kent Konseyi, Akdeniz Yeşilleri Derneği, Akyaka Kültür Sanat Derneği, Memleket Partisi, CHP, HDP, HDK Ekoloji Meclisi, EMEP, TİP Muğla İl temsilcileri, CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay ve Akyakalılar geldiler.

Toplantıda 9 Temmuz 2021’de Cumhurbaşkanlığı kararı ile Resmi Gazetede yayınlanan özelleştirme kararları, yürütmesi durdurulan Akyaka İmar Planı Revizyonu, 2020 yılında onaylanan ve yürürlüğe girmesi öngörülen ancak hala uygulamaya alınmayan Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi (Gökova ÖÇKB) Yönetim Planı değerlendirilerek Gökova ÖÇKB’nin gelecek kuşaklara korunarak aktarılabilmesi, Muğla genelinde yoğun saldırı altındaki doğal ve kamusal alanların korunabilmesi için ortak hareket edebilme imkanları üzerinde görüşüldü.

Yapılan değerlendirmelerden sonra katılımcılar aşağıdaki noktalarda fikir birliği sağlayarak ortak hareket etme kararı aldılar:

  1. Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı daha fazla geciktirilmeden uygulamaya alınmalıdır
  2. Akyaka İmar Planı Değişikliği ancak Gökova ÖÇKB YP uygulamaya alındıktan sonra, onunla uyumlu olarak ve Yönetim Planı’nın tüm paydaşlarının katılımı ile şeffaflık içinde birlikte hazırlanmalıdır.
  3. Gökova ÖÇKB YP yok sayılarak Akyaka’da kamusal alanların özelleştirilmesi kararından vaz geçilmelidir. Rant amacı taşıyan özelleştirmeler ve yetki devri yoluyla yerel yönetimlerin ve halkın planlama sürecinde etkisiz hale getirilmesinin önüne geçilmelidir. Özel kişi ya da işletmeler tarafından işgal edilen kıyı alanları kamulaştırılmalıdır. Bu alanlar ekolojik hassasiyetler göz önüne alınarak korunmalı ya da bu hassasiyetler çerçevesinde kamuya açık hale getirilmelidir.
  4. Ekolojik tahribata yol açan uygulamaların hukuki zemine taşınması yanında bu sürecin desteklenmesine yönelik kamuoyu oluşturulmasına çalışılmalıdır. Bu yolda ilk adım Muğla genelinde doğanın ve kamusal alanların korunması için yerel yönetimlerin, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, Muğla Barosu’nun katılımı ile ortak bir kent savunması oluşturulması olmalıdır. Muğla Barosu’nun başlattığı Kent Savunması platformu oluşturma girişimi desteklenmelidir.
  5. Ekolojik tahribata yol açan girişimlerin önlenmesinde yerel yönetimler daha aktif olma yönünde zorlanmalıdır.




Bakanlığın Gökova ÖÇKB Yönetim Planı duyurusu

Akyaka'da özelleştirilen parseller






14 Temmuz 2021 Çarşamba

Akyaka İmar Planı Revizyonu Davasında Yürütmeyi Durdurma Kararı Çıktı!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın askıya çıkardığı 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Akyaka İmar Planı Revizyonlarına karşı Akyakalıların açtığı Yürütmeyi Durdurma talepli iptal davasında Muğla 3. İdare Mahkemesi Yürütmeyi Durdurma kararı verdi. Kararın “hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceği” gerekçesi ile alındığı bildiriliyor. Bakanlığın karara 7 gün içinde itiraz hakkı bulunuyor.

Mahkeme heyetinin oy birliği ile aldığı kararın sonuç bölümünde şöyle deniliyor:

“Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna, davalı idarece itiraz edildiği fakat itirazın anılan raporu hukuki yönden sakatlayıcı nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, bilirkişi raporunun karara esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte olduğu değerlendirilmiştir.

Bu durumda dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu 1/25.000 ölçekli planın 1/100.000 ölçekli plana uyumlu olmaması, orman alanlarının dava konusu planlarda azaltılarak kullanım değişikliğine gidilmesi, Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde ve Ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca korunması gerekli alanlar içerisinde yer alan Akyaka’da yapılacak olan Çevre Düzeni Planlarında ve plan revizyonlarında Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) uygulanmaması, 1/1000 ölçekli planların yat limanı kararı açısından 1/5000 ölçekli plana uyumlu olmaması, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon Nazım ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon Uygulama İmar Planlarının nüfus projeksiyonlarının yapılmadan arazi kullanım kararlarının verilmesi, dolayısıyla nüfus projeksiyonlarına uygun olarak yapılması gereken kentsel, sosyal ve teknik altyapının Mekansal Planlar Yönetmeliği’nin Ek-2 Tablosunda yer alan asgari standartlar ve alan büyüklüklerini karşılayıp karşılamadığının tespitinin yapılmasının mümkün olmaması, 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Revizyonu ile 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Revizyonlarının Mekansal Planlar Yönetmeliği’nin 21., 23., 25. ve 26. maddelerine, Mekansal Planlar Yönetmeliği’nin 21., 23., 25. ve 26. maddelerine ve Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik’e uygun olarak hazırlanıp onaylanmaması, 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Revizyonu ile 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Revizyonlarında Yasaya aykırı bir biçimde planlarda “özel rekreasyon alanları” olarak tanımlanan alanlara yer verilmesi, ulaşım planlaması ve etüdünün yapılmaması, planların yapım aşamasında alınan kurum ve kuruluşların görüşlerinin planlara yansıtılmaması, planlarda önerilen ÖPA-1 ve ÖPA-2 olarak belirlenen özel proje alanlarının mevcut mülkiyet haklarına aykırı olması ve bu alanların sınırlarının belirlenmesinde ayrıcalıklı plan yapılması, bunun gerekçelerinin de açıklanmaması, sosyal altyapı alanı olarak çocuk oyun alanı, sosyo-kültürel tesis alanı, park, teknik altyapı alanı, yol ve açık otopark alanlarının büyüklüklerinin mevzuata uygun olmayan şekilde azaltılması, orman alanlarının mevzuata göre aykırı olarak park alanına dönüştürülmesi, Aydın - Muğla İlleri Bütünleşik Kıyı Alanları Planı; Aydın - Muğla İlleri Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’na aykırı bir biçimde yat limanı önerilmesi, yat limanlarında bulunması gerekli olan arazi kullanım türlerinin Plan revizyonlarında nasıl karşılanacağına yönelik hiçbir açıklama ve plan kararına yer verilmemesi, uluslararası sözleşmelerle korunan alanlarda olası tehditlere karşı yapılması gerekenlere uyulmaması, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu hakkında söz konusu imar planlarıyla ilgili kurum görüşlerinin verilmesi, ancak planlama alanı içerisinde zeytinlik sahalar bulunmasına karşın yine uygulamakla yükümlü bulunduğu 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ile ilgili herhangi bir görüş bildirilmemesi ve planlarda da zeytinlik sahalara yer verilmemesi, kıyı düzenlemesi yapılması planlanan alan ile ilgili planlama hükümlerinde yer verilmemesi hususları dikkate alındığında, Akyaka Mahallesi ve kıyı alanlarına ilişkin davalı idarece hazırlanan; 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon Nâzım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon Uygulama İmar Planının ile bu plan revizyonlarının dayanağı 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. 

Diğer yandan; dava konusu planlarda yer alan hukuka aykırılıklar göz önüne alındığında uygulamaya geçilmesi halinde ortaya çıkacak doğal tahribatın sonradan ortadan kaldırılması mümkün olamayacağından, anılan planların uygulanması hâlinde telâfisi güç zararlar doğabilecektir. 

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, 2577 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere, 30/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

13 Temmuz 2021 Salı

“Kadın Azmağı’ndan Ellerinizi Çekin” - Basın Açıklaması


 

Akyakalılar, Kadın Azmağı kıyısındaki işletmeler tarafından hukuksuz şekilde işgal edilmesini protesto etmek ve ilgili kurumları yasaları uygulamaya davet etmek üzere yaklaşık iki ay önce change.org üzerinden bir imza kampanyası başlattılar. Kampanyada toplanan 16.765 imza 13.7.2021 tarihinde Ula Belediyesi’ne ve Muğla Valiliği’ne teslim edildi ve Ula Belediyesi önünde bir basın açıklaması düzenlendi.  MUÇEP Gökova Meclisi’nin de destek verdiği etkinlikte basın açıklaması Senem Aksakal tarafından okundu. Etkinlik sırasında “Muğla Cennet Kalsın”, ”Yaşam Alanlarımız Müştereklerimizdir”, “Kıyı Kanunu Uygulansın Azmakta İşgaller Kaldırılsın”, “Azmağın Kırmızı Çizgisi Kıyı Kenar Çizgisi” yazılı pankartlar açıldı.

Basın Açıklaması metnini aşağıda bulabilirsiniz

 





Kadın Azmağı’nın çığlığını duyan var mı?


Bizler, Akyaka sakinleri, Ulalılar, Gökovalılar, Muğlalılar, doğasını seven Türkiye’nin tüm yurttaşları adına bugün Akyaka’da Kadın Azmağı’ndaki hukuksuz işgallerin  kaldırılması için yetkililere bir kez daha görevlerini hatırlatmak üzere buradayız. Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin, ülkemizin ve dünyanın gözbebeği Kadın Azmağı ne yazık ki kenarındaki işletmeler tarafından Kıyı Kanunu’na, İmar Kanunu’na ve Özel Çevre Koruma Hükümlerine aykırı olarak  işgal ediliyor. Sazlıklar kesiliyor, Azmak dolduruluyor, ticari alana dönüştürülerek canlıların yaşam alanları tahrip ediliyor. Yıllardır failleri tarafından adeta ödül gibi kabul edilen para cezaları ile geçiştirilen bu hukuksuzluklar cezasızlıktan cesaret alarak her geçen gün daha saldırgan bir şekilde doğayı tahrip ediyorlar, işgallerini arttırıyorlar.


Yaklaşık 2 ay önce başlattığımız “Kadın Azmağından Elinizi Çekin !” başlıklı imza kampanyası ile Azmağın sesi olmaya çalıştık. Yetkili kurumları görevlerini yapmaya ve işgallere son vermeye davet ettik. Kısa sürede Azmağın çığlığını duyan, sesine sesini katan  16765 yurttaş imza verdi. Bugün kampanyamızı sonlandırarak topladığımız imzaları muhataplarımız Ula Belediyesi ve Muğla Valiliği’ne teslim ediyoruz ve bir kez daha yetkililere huzurunuzda diyoruz ki, artık yasaların çiğnenmesine, hukuksuzluklara daha fazla seyirci kalmayın. Belirlenen Azmak Kıyı Kenar Çizgisini esas alarak Azmak’taki tüm yasadışı işgalleri kaldırın. Uluslararası sözleşmelerle koruma altında olan birçok bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapan Azmak ekosisteminin tahrip edilmesine daha fazla izin vermeyin. Çünkü başka Kadın Azmağı yok!


Buradan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da seslenmek istiyoruz; sivil toplum örgütleri de dahil olmak üzere geniş bir katılımla hazırlanan ve onaylanan 2020-2024 Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planını uygulamaya almak için daha neyi bekliyorsunuz? Eğer bu plan uygulanmaya alınmış olsaydı, planda yer alan “Kadın Azmağı üzerindeki restoranların, Azmak üzerinde yapılan izinsiz uygulamalarının kaldırılması” başlıklı uygulama adımı gereği Kadın Azmağı üzerinde hem günübirlikçilerin hem de işletmelerin işgallerinin kaldırılması mümkün olacak, Kadın Azmağı içinde barınan canlılar tekrar rahat nefes alabildikleri bir yaşam ortamına kavuşacaktı. Ancak bir yıldan uzun bir süre geçmiş olmasına karşın bu plan hala uygulamaya alınmadı. Ama bunun yerine Bakanlık, Akyakalılar olarak iptal edilmesi için dava açtığımız Akyaka İmar Planı Revizyonunu askıya çıkardı. Bu revizyon planı, Yönetim Planında öngörülen hiçbir hedefi karşılamamaktadır. Örneğin Azmak kenarındaki mülkiyet sorunlarını çözerek devletin hükmü ve tasarrufu altına almak yerine, aksine daha fazla özelleştirme, daha fazla rant baskısı yaratma derdindedir.  


Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı kararı ile Akyaka’da kalan son kamusal alanlar da özelleştirme programına alındı. Özelleştirilmek istenen alanların, tam da Azmağın denizle birleştiği yerde, ÇŞB’nin kendisinin hazırladığı Aydın Muğla Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’na aykırı olarak marina yapılması planlanan alanda olması tesadüf değil. İktidarın bu imar planı revizyonu ve özelleştirme girişimleri ile aslında ne Azmağı ne de Gökova ÖÇKB’yı koruma amacı taşımadığı, aksine koruma alanlarını tamamen rant alanına dönüştürmeyi amaçladığı ortadadır. Gerçekten “koruma” niyeti taşıyor olsa Yönetim Planını uygulamaya alır ve bu planla tamamen zıt imar planı revizyonu ve özelleştirmeleri gündeme getirmezdi. 


Umuyoruz ki Cumhurbaşkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ula Belediyesi ve Muğla Valiliği Azmağın ve yurttaşların yükselen bu çığlığını duyarak en kısa zamanda yasadışı uygulamaları ortadan kaldırmak üzere gereğini yapmaya başlarlar; özelleştirme sevdasından vaz geçerek, rant odaklı değil gerçekten koruma amaçlı planları gündeme getirirler. Bizler Akyaka sakinleri olarak Azmağın sesi, taleplerimizin takipçisi olmaya devam edeceğiz. 13.7.2021

Saygılarımızla,

Akyaka Sakinleri


6 Temmuz 2021 Salı

Elif Hanım Oteli Davasında üçüncü kez oluşturulan bilirkişi heyeti de doğa tahribatını doğruladı

2016 yılında Gökova Ekolojik Yaşam Derneği tarafından Akyaka’da Elif Hanım Oteli’nin inşaatı sırasında Kadın Azmağı’nın kıyı ekosisteminin tahrip edilmesine karşı açılan dava sonucunda  Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesi işletme sahibine “çevreyi kasten kirletmek” suçu işlediğine kanaat getirerek  3 yıl 9 ay hapis cezası vermişti.

Davalının İstinaf Mahkemesine başvurması sonucunda İzmir 23. Bölge Asliye Hukuk Mahkemesi daha önce  Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan iki bilimsel rapora ek olarak  bu kez daha kapsamlı bir bilirkişi raporu hazırlanmasını istedi. Dava sürecinde  önce bir çevre mühendisinin hazırladığı rapor yeterli görülmeyerek 3 kişilik yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmuş ve tekrar keşif yapılarak yeni bir rapor hazırlanmış ve doğanın tahrip edildiği teyit edilmişti. İstinaf Mahkemesi bu kez 5 farklı alanda uzman akademisyenlerden oluşan yeni bir bilimsel heyet oluşturulmasına karar verdi; 1 flora uzmanı, 1 fauna uzmanı, 1 kimya mühendisi, 1 çevre mühendisi, 1 su ürünleri uzmanı. Oluşturulan son heyet de  raporunu 26.6.2021 tarihinde Mahkemeye sundu. Heyetin oy birliği ile imzaladığı 40 sayfalık bu rapor da önceki raporlarda  belirlenen doğa tahribatını  bir kez daha doğruladı.

Raporun sonuç bölümünde;

“Kadın Azmağı’nın Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde bulunduğu ve mutlak korunması gereken alanlar içerinde olduğu, birçok doğal bitki türü ve hayvan çeşidi (fauna) bulundurarak biyolojik zenginlik bakımından önemli olduğu, Azmağın içine moloz ve toprak dökülmesinin Azmağın fiziksel olarak kıyı yapısını bozduğu, bu nedenle de akış rejimini etkilediği, hayvanların üreme, barınma ve beslenme ortamlarının yok olmasına neden olduğu, flora açısından suya ve toprağa kalıcı etkisi olduğu ve binlerce yılda oluşan ve çok özel bir oluşuma sahip olan yatak yapısının dökülen toprak ve molozlarla doğal yapısının bozulduğu / kirletildiği ve Azmak ile otel inşaatı arasında kalan ve mutlak korunması gereken doğal flora ve fauna yapısının yaşam bulduğu sulak alan ekosistem içindeki sazlıkların dolgu yapılmak ve kesilmek sureti ile zarar gördüğü ve 31 Ekim 2016 tarihli Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi Kadın Azmağı Koruma Kullanma Esasları’nın İlkeler başlıklı 2. maddesinin a, d ve e bendlerine aykırı hareket edildiği ve bozulan alanlarda doğal yaşamın tekrar yenilenmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır” deniliyor.

 Şimdi İstinaf Mahkemesinin vereceği son karar bekleniyor.

Raporun tamamını görmek için tıklayınız