
Yani ormana çöp ve moloz atan belediye değil, vatandaştı.

Başkan bu sözleri ile ormana çöp atılmasının sorumlusunun kendisi olduğu söylüyor, dolayısı ile bir saat önce dağıttırdığı broşürde söylediklerini de yalanlıyordu.
Herşey Belediye Başkanının bilgisi ve yönetimi altında olmuştu. Olayın aslı şu idi: Belediye, aslında Muğla’daki çöp toplama alanına sevk etmesi gereken çöpleri sevkiyat masraflarından kurtulmak için hem en yakın hem de gözden uzakta olan ormanın içine döküyordu. Bu eylemin üstelik yasal bir kılıfı da vardı: imar planında burada bir yol görünüyordu. Hiç kimsenin ihtiyaç duymadığı, yalnızca doğanın tahribatı anlamına gelecek olan bu yolu çöplerin dökülmesi için fırsat bilmişti. Fikir aslında dahiyane idi. Çöplerden masrafsızca kurtulurken üzerine de inşaat molozlarını para karşılığı döktürerek belediyeye gelir sağlanacaktı. Akyaka’da inşaat sezonu başlamadığına göre ormana dökülen molozun Akyaka dışından getirildiği de açıktı. Yani ormana çöpümüzü boca ettiğimiz yetmiyormuş gibi bir de çevrenin molozunu döktürüyorduk.
Tüm bunları düşünmüş ve hayata geçirmiş bir belediye başkanı, Cittaslow yönetiminden bir üstün hizmet belgesi de beklemiş olabilir mi diye insan düşünmeden edemiyor...
Serdar Denktaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder