6 Temmuz 2013 Cumartesi

Akyaka Yerel Yönetim Platformu 4. Genel Toplantı Protokolü


Toplantı Tarihi:  5 Temmuz 2013 Saat: 18:30
Toplantı Yeri: Belediye İşhanı, 2. kat Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Projesi Toplantı Salonu.
Toplantı aşağıdaki gündemle başladı.
Gündem:
1)     Gezi Parkı eylemleri, kent hakki, yaklaşan yerel seçimler ve AYYP.
2)     26 Aralık 2012 tarihinden bugüne sürdürülen çalışmalarla ilgili bilgilendirme.
3)      TOKİ Konutları adıyla popülerleşen 3841 parsel No’lu  özelleştirilme girişiminde bulunulan hazine arazisi.
4)     Güvenli kavşak projesi.
5)     Eylem programı.
 Tartışmaları kolaylaştırmak amaçlı yapılan aşağıdaki saptamaların paylaşılmasından sonra gündemin ilk maddesi görüşülmeye başladı:
a.      Kent hakkı, içinde yaşayanların kenti, dolayısıyla kendi gündelik yaşamlarını biçimlendirme, değiştirme hakkıdır. Bireysel değil, toplumsal olarak kullanılabildiğinden bu amaçla bir araya gelmiş örgütlü insanların varlığını öngörür.
b.      Gezi Parkı eylemleri kent hakkı kullanımının en çarpıcı örneğini ülkenin en büyük kenti İstanbul’da vermiş ve gelecekte benzer girişimlere örnek olacak, cesaret veren bir kazanım elde ederek başarıya ulaşmıştır.
c.      Gezi Parkı eylemi değişik toplumsal kesimlerde birikmiş öfkenin dışa vurumuna da vesile olmuş, iktidar dâhil kimsenin öngöremediği bir yaygınlık, süreklilik, kendiliğindenlik ve kent hakkı talebini aşan siyasal bir nitelik kazanmıştır.
d.      Ancak bu görüntü, Gezi Parkı eylemlerinin kendiliğinden başlamadığı, öncesinde Taksim Dayanışması Platformu öncülüğünde hem hukuksal alanda hem de kampanyalar eşliğinde yaklaşık bir buçuk yıllık bir hazırlık çalışması yapıldığı gerçekliğini unutturmamalıdır.
e.      Taksim Dayanışması oldukça geniş bir boyut kazanan gösteriler boyunca İstanbul’la sınırlı kalsa da önemli ve yönlendirici bir rol oynamıştır. Halen de bu rolünü sürdürmektedir.
AYYP, tıpkı Taksim dayanışması gibi, kent hakkını somut olarak Akyaka’da yaşam geçirmek amacıyla ilk kuruluş toplantısını yaptığı Ağustos 2012’den bu yana başardığı eylemlerle hem muhatapları hem de destekleyenleri nezdinde önemli bir meşruiyet kazanmış olmasına rağmen:
a.      Ne yazık ki, “yerli” ve “dışarıdan gelenler” ayrımını aşamamış,  “yerli” halkı etkinliklerine kazanamamıştır.
b.      Bu ayrımın temelinde insanları Akyaka’da buluşturan saiklerin aynı olmaması, bu farklılığın kimi yerde çıkar çatışmasına varan biçimler kazanması yatmaktadır.
c.      AYYP en başından bu farkı görmüş ve aşmak, etki alanını genişletmek için yerelde etkili olabilecek duyarlı bireyler dâhil bütün sivil toplum kuruluşlarıyla diyaloga girmeye çalışmış olsa da bu çabalar Akyaka Musiki Derneği ve Akyaka Kültür ve Sanat Derneği dışında karşılık bulamamıştır.
d.      Tatil amaçlı yerleşenlerin platformda çoğunluğu oluşturması etkinliklerde mevsim etkisine yol açmakta, uzun kış sezonunda platform oldukça küçük grup ve komisyonlar aracılığıyla ancak varlık gösterebilmekte, etkinlik-eylem yapabilme gücü yok denecek kadar azalmaktadır.
Bütün bu nedenlerle ve toplantı öncesinde değişik katılımcılardan gelen öneriler ışığında, başarılı kısa mücadele geçmişine karşı, platformun devam edip etmeyeceği de dâhil,  geleceği tartışmaya açıldı.
Söz alan katılımcılar kazanılan meşruiyet ve başarılara dikkat çekerek, mevcut gündemin AYYP’yi daha fazla gerektirdiği günlerden geçildiğine vurgu yaparak platformun devamından yana görüş belirttiler ve şu somut önerilerde bulundular:
a.      İletişimin daha dinamik, etkili ve şeffaf olarak yürütüleceği “facebook” ve “twitter” hesabı gibi yollar uygulamaya sokulmalı.
b.      Önceki eylemliliklerde olduğu gibi gerekirse ev ev gezerek broşür vb aracılığıyla tanıtım faaliyetinde bulunulmalı.
c.      Farklı çıkarların farklı dünya görüşlerine yol açması doğaldır. Ancak bu aşılmayacak bir engel de değildir. “Yerli”-“dışarıdan gelenler” ayrımını aşmanın en etkili yolu eylem içinde onları birleştirmeyi başarmaktır.
Bu öneriler ışığında 3841 parsel için AYYP öncülüğünde başlatılan etkinliğin sorunların aşılmasında önemli bir fırsat olacağından hareketle toplantıya gündemin 3. maddesi ile devam edilmesine karar verildi.
3841 No’lu parselin Özelleştirilme Girişimi: Öncelikle “Diren Akyaka! Diren Zeytin Ağacı!” belgisi ile başlatılan etkinlik hakkında bilgi verildi. Buna göre:
24 Haziran 2013 Pazartesi günü 3841 parselde yapılan ilk toplantıda daha sonra “Akyaka’nın Sesi”nde yayınlanan bir bildiri kabul edildi, ardından “change.org” ta bugün itibarıyla 2500 imzayı aşan bir imza kampanyası başlatıldı; etkinlik için bir de “facebook” hesabı açıldı.
Her Pazartesi zeytinlikte saat 18:30’da toplanma kararı alındı, hayata geçirildi.
Etkinliklerin organizasyonunda aktif görev alacak gönüllülerden oluşan bir komisyon oluşturuldu.
3841 parselde özelleştirilmek istenen kamusal alanın bu noktaya gelinceye kadar geçirdiği öykü ve mevcut hukuksal durum ise özetle şöyledir:
Geçmişte zilyedi şahsa ait olan arazi, idarenin açtığı dava neticesinde hazineye verilirken tapuya “zeytinlik” olarak değil, “arsa” olarak işlenmiştir. 
3841 No’lu parselin zeytinlik olarak değil arsa olarak tescil edilmesi ve üstelik 1997 onaylı Akyaka İmar planında konut alanı içinde bulunması araziyi özelleştirmek için harekete geçen ÖİB’na yeterli olmamış olacak ki Özelleştirme Yüksek Kurulu’ndan 31 Aralık 2012 tarihinde mevcut yapılaşma oranının eskiye göre bir hayli artıran bir imar değişikliği talebinde bulunmuştur. Kurul da bu talebe 18 Ocak 2013 tarihli kararı ile (25 Ocak 2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazete) olur vermiştir.
Değişiklik askı süresince Belediye Başkanlığınca halka duyurulmamış, ilginç bir biçimde sır gibi saklanmıştır. AYYP’de diğer Akyaka sakinleri gibi bu değişikliği Belediye Başkanı’nın altı ay sonra düzenlediği yürüyüş sırasında öğrenmiş ve hemen harekete geçmiştir. Belediye Başkanı’nın bu değişiklik girişimini zamanında değil de iş işten geçtikten, Akyakalıların itiraz hakkı elinden alındıktan sonra açık etmesi yapılan yürüyüşü basit bir seçim manevrasına çevirmiş, üstelik aynı yürüyüş büyük bir bilgi kirliliğiyle basına yansımıştır. AYYP’nin ilk işi doğru bilgiye ulaşmak bunun için çabalamak olmuştur.
Akyaka Belediyesi Akyaka için oldukça önemli bir yerde (açık pazar alanının hemen üstü) bulunan bu kamusal alanda gerçekleştirilmeye çalışılan özelleştirme girişiminin kendisine değil, ama yapılan imar değişikliğine karşı çıkmıştır. Bu çerçeve dâhilinde “Akyaka’nın genel mimarisini bozacak fazladan katların oluşmasına neden olacak biçimde yapıya esas alınacak kotun cephe olan yoldan alınmasına”  “daha önce öngörülmüş yeşil alanın azaltılmasına, yolların daraltılmasına, böyle yapılarak toplam yapı alanının büyütülme girişimine” karşı yaptığı itiraz da Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 25 Nisan 2013 tarihli kararı ile (25 Nisan 2013 tarih ve 28630 sayılı Resmi Gazete) reddedilmiştir.
Karar: AYYP, mevcut durumun bilgisi ışığında aşağıdaki kararı almış ve derhal uygulamaya sokmuştur:
Dava açma hakkı Belediye’de olduğu için gidişatı esastan değiştirecek ve özelleştirmeyi değil, ama yapılmak istenen imar değişikliğini durduracak dava Belediye tarafından 27 Haziran 2013’te ÖİB aleyhine açılmıştır.
Bilindiği gibi, ÖİB ileri sürdüğü imar değişikliğini 3194 sayılı İmar Kanunu 9. Maddesiyle ilişkili Ek-3 maddesine dayanarak yapmıştır. Oysa Çevre Kanunu 9. Maddesine göre özel çevre koruma alanlarında İmar Kanunu 9. Madde işletilemez. Akyaka Gökova Özel Çevre Koruma Alanı içindedir. Bu nedenle uygulanmak istenen imar değişikliği yasaya aykırıdır ve büyük olasılıkla yargıdan dönecektir.
Ancak bu sonuç belki Belediye Başkanı’nı tatmin edebilir ancak ellerinden imar planlarına müdahil olma hakkı alınmış tüm duyarlı Akyakalıları olduğu gibi AYYP’yi de tatmin etmekten uzak, mevzi bir kazanımdan ibaret olacaktır. Bu nedenle AYYP başlattığı etkinliği şu taleplerle sonuç alıncaya kadar sürdürmeye kararlıdır:
1.     3841 No’lu parsel hem bir zeytinlik hem de kamusal alandır, özelleştirme girişimi kabul edilemez, derhal durdurulmalıdır!
2.     Tapudaki “arsa” kaydı, zeytinlik olarak değiştirilmelidir. Nasıl değerlendirileceği en geniş katılım sağlanarak Akyakalılara sorulduktan sonra imar değişikliğine gidilerek konut alanı olmaktan çıkarılmalı, kamusal alan niteliği korunmalıdır!
3.     Yasalaştığında sadece Akyaka’yı ve 3841’deki zeytinliği değil, bütün korunan alanları benzer tehlikelere sonuna kadar açacak olan ve geçici olarak TBMM gündeminde askıya alınan “Tabiatı ve Biyo Çeşitliliği Koruma Yasası” tamamen geri çekilmelidir!
Bu doğrultuda yürütülecek etkinliğin ayrıntılarının örgütlenmesinde gönüllü olarak yer alacaklardan oluşan komisyon yeni üyelerin katılımıyla genişletildi. Komisyon katılmak isteyen her gönüllüye açık olarak faaliyete başladı. 8 Temmuz Pazartesi saat 18.30’da 3841 No’lu parselde yeniden buluşmak üzere toplantıya son verildi. 6 Temmuz 2013.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder