Ne çektin be Akyaka !

Belediye Başkanı Ahmet Çalca belli ki Ula Belediye Başkanlığı için seçim startını vermiş. Bastırdığı  bir broşür ile ne kadar çevre dostu olduğunu (!) anlatarak gönüllerimizi fethetmeyi amaçlamış. Broşürde  YEŞİL DOĞAMIZI TEMİZ TUTALIM başlığının altına Akyaka Vizyonu  ve ormana atılan moloz ve çöpün bir fotoğrafı konulmuş. Büyük bir incelikle fotoğrafın altına "internetten alınmıştır" kaydı düşülerek kaynak sahibinin hakkı da teslim edilmiş.  Kim bu internet, kim bu kaynak sahibi diye sormayın lütfen, onlar kendilerini bilirler.. En altta da "Belediyemiz sınırları içerisindeki ormanlık alanlara çöp, moloz, çevreyi kirletici atık atmayınız" denilmiş.

Hadi söyleyelim, fotoğraflar Akyaka'nın Sesi'nde  geçen ay Yazıklar Olsun Bize! başlığı ve Alpaslan Aydın'ın imzası ile yayınlanmıştı. Belediye yönetimi, denetleyici kurumlar tarafından tahribatı durdurması için onca resmi yazı gönderilmiş olmasına rağmen ormana çöp ve moloz dökülmesini hala durdurmadığı için sabırları taşırmış; sonunda da Akyaka Yerel Yönetim Platformu girişimi ile İçişleri, Çevre ve Şehircilik, Orman ve Su İşleri Bakanlıklarına çoklu imza ile tahribatı durdurmayan sorumlular hakkında soruşturma açılması ve cezai işlem uygulanmasını talep eden bir dilekçe gönderilmişti (Dilekçenin ayrıntısını görmek için bkz. Bardak Taştı !). Bu dilekçemize 12.6.2013 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan cevap geldi. Gelen yazıda Akyaka Belediyesine  çöp ve molozun ivedilikle alandan kaldırılması için talimat verildiği ve sonucu hakkında Bakanlığa bilgi verilmesi istendiği bildiriliyordu. Eh, Başkanın birden yeşili, temizliği hatırlaması biraz bununla da ilgili olsa gerek. Aşağıda Bakanlığın cevabını bulabilirsiniz.

Şimdi; bir yandan Belediyenin ormanda bir yıldır inatla sürdürdüğü tahribata, diğer yanda da Akyakalıların onca enerji harcayarak bu tahribatı engellemeye çalışmasına, yetkili kurumların belediye yönetimine bu yönde yaptıkları onca uyarıya bakarak şu yukarıda tarif edilen broşür ancak orantısız yüzsüzlükle açıklanabilir.  Yazık, o broşürün parasını da biz ödüyoruz..

Serdar Denktaş