Sayfalar

29 Ağustos 2014 Cuma

"Kıyılar Halkındır, Engellenemez!" Protesto Etkinliğine Davet


Akyaka Orman Kampı’nı işleten Muğla’ya Hizmet Vakfı, Kıyı Kanunu’na aykırı olarak Taş Evler'in olduğu bölgeyi tel örgüler ve demir kapılarla kapatıp halkın serbest girişini engellemiştir. Bu bir suçtur.  Yetkilileri derhal işledikleri bu suçtan vaz geçmeye; halkın kıyıya serbest erişimini kısıtlayan  tel örgüleri, demir kapıları ve tüm engelleri kaldırmaya; bu hukuksuzluğu düzeltmeye çağırıyoruz.

Akyakalılar! Yurttaşlar!
Haklarımıza birlikte sahip çıkalım ve Pazar günü protesto yürüyüşüne katılalım.


Kıyı Kanunu Madde 6 - Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.

Etkinlik Tarihi : 
31 Ağustos 2014 (Pazar) saat 10:00

Toplanma Yeri: 
Zeytin Park (Pazaryerinden 100m yukarıda)

Etkinlik Programı: 
Yürüyüş (Güzergah: Atatürk Cad., Lütfiye Sakıcı Cad. Halk Plajı, Orman Kampı)
Basın Açıklaması  (Taş Evler'in önünde)
Ormandan birlikte denize atlama 

1 yorum:

  1. 1982 Yılından beri Yaz tatilimi Akyaka'da geçiririm.
    1999 Yılında bir ev aldıktan sonra daha uzun süre Akyaka'da kalmaya başladım.
    Denize girmek için de eylem hedefiniz olan alan benim öncelikli tercihim.10 yılı aşkın bir süredir denize girdiğim koyda Akyaka'dan aşina olduğum simaların sayısı birkaç kişiyi geçmez.Pekçok Akyaka'lı denize girmek için onca yolu yürümek istemez, üstelik su,meşrubat,yiyecek vs alabilecek yerler de epey uzaktadır.Yüksek sesli müzik gibi 'EĞLENCE' kaynakları da yoktur.Sadece deniz ve muhtemelen dalgalar vardır.
    Günübirlik gelenler için de cazip değildir.Derin ve dalgalı deniz,gölgesine girilecek
    ağaç yoksulluğu,kısıtlı bir alan.
    Çoğunluk tesadüfen gelmiş çevreyi keşfe çıkan üniversite öğrencileri ve tatilcilerdir.
    Taşev kiralıyanlar dahi çocuklar veya yüzme bilmemek nedeniyle farklı yerlerden denize girer kendi evlerinin terasında güneşlenirler.
    Bir de benim gibi sadece buradan denize giren Akyakalılar ki sayıları iki elin parmaklarını geçmez.
    Nisan Ayında geldiğimde Taşevlerin Plastikevlere dönüştüğünü görüp üzülmüştüm.
    Temmuz ayında geldiğimde fotoğrafladığınız kapıdaki yazıları gördüm.Ancak hem 30 yıldır denize girdiğim yeri bırakmaya niyetim yoktu hem de kapı ardına kadar açıktı.Benim gibi düşünen birkaç Akyakalı ile Temmuz-Ağustos aylarında Taşevlerin önündeki koyu kullandık.C.B. Seçimleri için İstanbul'a gidip-geldikten sonra da aynı koyda denize girmeye devam ediyorum.
    Kısaca söylemek istediğim; Zaten pek kimsenin kullanmadığı, pratikte de sadece tabeladan ibaret bir yasak için enerjinizi boşa harcamayın,
    Enerjinizi harcıyabileceğiniz pek çok konu var;
    Fotoğrafladığınız kapının 10 metre yukarsında tuvalet binası var.Zaten pek bakımlı değildi.Tamir edeceğiz diye hepten kullanılmaz hale getirildi.Geçen seneye kadar
    sağa sola dokunmadan cambazlık yaparak ıslak mayonuzu değiştirebiliyordunuz.Şimdi tüm kapıları sökülmüş,molozlar arasında kurumuş dışkılar içinde bir yer.Haliyle ıslak mayo ile çadır alanı dışındaki tuvalete kadar yürümek zorundasınız.Buraya bir çift soyunma kabini yapılamaz mı?
    Eylem güzergahınızda (yol veya ormandaki binlerce ağaç altında) yüzlerce pet şişe,ambalaj atığı, kullanılmış bebek bezinden yırtık terliğe kadar çöp alanında olması gereken nesne göreceksiniz.Bunların ortadan kaldırılması bence asıl eylem konusu olmalı

    YanıtlaSil