Yetkililer ve
ilgili kurumlar nihayet sesimizi duydular, harekete geçtiler. Pazartesi (20
Mayıs) gününe kadar, İnişdibi’nde ormanlık alan içine açtığı iki adet vahşi çöp
ve katı atık depolama alanını kaldırması için Belediye Başkanı uyarıldı. Aksi
takdirde Belediye’yi ağır para cezaları bekliyor.
Bugüne kadar
Belediye yönetiminin sürdürmüş olduğu umursamaz ve doğa karşıtı tutum
düşünüldüğünde ilgili alanın temizleneceğine dair küçük de olsa bir olasılık
bulunmuyor.
Böyle düşünmek
için çok sağlam gerekçelerimiz var:
1. Bilindiği gibi, 8 Eylül 2012’de “Akyaka Çöpyaka Olmayacak!”
yürüyüşü ile Belediye ormanlık alana attığı, atılmasına göz yumduğu çöp ve
moloz için protesto edilmiş, bu tahribata derhal son vermesi için Belediye
önünde yapılan bir basın açıklamasıyla uyarılmıştı. Kendisinin protesto
edildiği eyleme katılarak AYYP’nin basın açıklamasının ardından gazetecilerin
yönelttiği sorulara verdiği yanıtla, ilgili alandaki sorumluluğunu kabul eden
Belediye Başkanı, yürüyüşten sonra görüştüğü AYYP’yi temsilen üç kişilik bir
heyete ormanlık alana bir daha katı atık atılmayacağına dair söz
(!) verdi. Ancak, sözün alındığı tarihten bu yana
ormanlık alana atılan katı atık miktarı üç misli arttı. Vahşi
depolama alanı birden ikiye çıktı. Çöpün ucu Marmaris yolundan gözükmeye
başladı.
2.
AYYP üyelerinin toplu imza ile ilgili alana atılan
çöplerin kaldırılması ve sorumlulardan hesap sorulması talebiyle Çevre ve
Şehircilik İl Müdürlüğü’ne 25 Haziran 2012 tarih ve 11262 sayılı
başvuruya ilgili kurum, 3 Ekim 2012 tarih ve 10422 sayılı
yanıtta: “Belediyeye
ait ve yol yapımında kullanılacağı ifade edilen hafriyat atıklarının
(17/08/2012 tarih ve 8846 sayılı) yazımız tebliğ tarihinden 15 gün süre içinde
temizlenerek Valiliğimize (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) bilgi verilmesi
gerektiği, aksi halde 2872 sayılı Çevre Kanunun ilgili maddelerine istinaden
idari işlem uygulanacağı” ifade
ediliyordu. Neredeyse bir yıl olacak, Belediye söyleneni yapmadığı gibi, aynı
mevkiye ikinci bir vahşi depolama alanı açtı, Marmaris’e açılan tali bir yolu
yükselterek çöp ve molozla doldurdu. İlgili kurumun sessiz kalması Belediye
yönetimini yürüttüğü tahribat konusunda daha da yüreklendirdi.
3. Bütün bunlar yetmezmiş, sanki bu tahribatı kendisi
yapmıyormuş ve temizlik işlerini çok iyi yönetiyormuş gibi Akyaka Belediyesi dalga
geçercesine çoğu belediye yönetiminin halkın lehine yorumlayıp
uygulamadığı bir yönetmeliğe dayanarak belde halkı ve esnafın su faturalarına “katı
atık bedeli” ilave ederek tahsil etmeye başladı.
Bu nedenlerle
Belediye’den doğru bir adım atmasını beklemek aşırı iyimserlik de değil, saflık
olur. Bu inadın sonucunda Belediye’ye kesilecek yüksek para cezası da Başkan
için hiç caydırıcı değil! Nasılsa bir yolu bulunur sorumluluğu tümüyle
kendisine ait ceza belde sakinlerine bir biçimde fatura edilir. Üstelik bu
işlem, mağdur rolü oynamasına olanak
vereceği için belki de önümüzdeki seçimlerde UNESCO başvurusuyla birlikte çok
iyi bir seçim yatırımı bile olabilir.
Ne yazık ki bütün
işaretler, eğer belde halkı etkili bir biçimde müdahil olmayıp seyirci kalırsa,
gelişmelerin tam da bu istikamette cereyan edeceğini gösteriyor. Çünkü yetkili
kurumların Başkanı uyarmasının ardından Belediyenin vahşi çöp ve katı atık
depoladığı ilk alana gelen bir greyder çöp ve molozu kaldırmak bir yana, bir
daha alınamayacak biçimde onları fotoğrafta göründüğü gibi yayıp, aşağıya
yuvarladı. (16 Mayıs 2013):
İkinci çöp
alanında ise hiçbir işlem yapılmadı. İnişdibi üzerinde ormanlık alanın içinden
Marmaris yoluna açılan sapağın hemen girişi çöple kapatılmıştı, öylece
duruyordu (16 Mayıs 2013):
Peki, ilk alanda
çöpler aşağıya yuvarlanırken, neden diğerinde benzer bir işlem yapılmamıştı?
Elbette sınırlı yaratıcılık ve düş gücümüzle bunu anlamamız mümkün değildi.
Ancak nice sonra, görmüş geçirmiş bir büyüğümüzün klozet üzerinde vermiş olduğu
pozla gerçeği anlayabildik:
Anladık ki
gördüğümüz çöp değildi; bize çöp gibi görünen aslında Akyaka’yı UNESCO’nun
Dünya Miras Alanları Listesine sokacak en büyük kozdu:
En
doğal ihtiyaçlarını görürken bile insanla doğa arasına örülmüş bütün duvarları,
engelleri kaldıran, orman içi zeytinlik manzaralı bir klozet! Bundan daha büyük
ve yaratıcı bir buluş olabilir miydi? (17 Mayıs 2013):
Utanmamız
gerekirdi. Çünkü buradaki inceliği, ileri görüşlülüğü ve düş gücünü anlayamamış
olmamız bir yana, bir de tutturmuş belediye ormana çöp atıyor diye sürekli
feveran ediyorduk!
Yazıklar olsun bize!
Alpaslan AYDIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder