İnşaattan önce |
İnşaattan sonra |
İnşaatı sırasında
Kadın Azmağı’nın flora ve faunasına zarar verdiği gerekçesi ile Gökova
Ekolojik Yaşam Derneği tarafından Elif Hanım Otel’e karşı açılan dava üçüncü
yılını doldurmak üzere. Son olarak otelin neden olduğu ekolojik tahribat bilirkişi
raporu ile somutluk kazanmıştı. Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın son
duruşmasında Çevre Mühendisi Himmet Bağ’ın hazırladığı bilirkişi raporu
değerlendirilmiş ve söz konusu ekolojik tahribatın farklı bilim dallarının
temsilcilerinden oluşan başka bir bilim heyeti tarafından da daha kapsamlı bir
şekilde değerlendirilmesine karar verilmişti.
Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Bolca, Çevre Mühendisi
Dr. Mehmet Remzi Seyfioğlu ve Kimya Y. Mühendisi Öğretim Görevlisi Murat
Pakel’den oluşan yeni bilirkişi heyetinin 11.01.2019 tarihinde Mahkemeye
sunduğu yeni rapor önceki bilirkişi raporundaki ekolojik tahribat tespitlerini aynen
onaylamakla kalmıyor, o raporda “geçici” olduğu ifade edilen doğal yaşam tahribatını da “doğal yaşamın yenilenmesinin mümkün olmadığı" şeklinde ağırlaştırıyor.
Yirmi sayfalık raporun sonuç bölümünde şu ifadelere yer
veriliyor:
“SONUÇ:
Davaya konu kirletildiği iddia edilen alan, Gökova Özel
Çevre Koruma Bölgesinde ve mutlak korunması gereken alanlar içindedir.
Azmağın akışı ve çevresinde geniş bir alanda yayılım
göstermesi büyük bir sulak alan oluşumuna neden olmuştur. Bu sulak alan
içerisinde birçok doğal bitki türü ve fauna (hayvan) çeşidi bulunmaktadır.
Azmak içine moloz ve toprak dökülmesi azmağın fiziksel olarak kıyı yapısını
bozduğu, bu nedenle de akış rejimini etkileyebileceği, binlerce yılda oluşan ve
çok özel bir oluşuma sahip olan yatak yapısının dökülen toprak ve molozlarla
bozulduğu/kirletildiği sonucuna varılmıştır. Sonuçta Gökova Özel Çevre Koruma
Bölgesiiçinde bulunan Azmak ile otel inşaatı arasında kalan ve mutlak korunması
gereken doğal flora ve fauna yapısının yaşam bulduğu sulak alan içindeki
sazlıkların dolgu yapılmak ve kesilmek sureti ile zarar gördüğü ve burada
tekrar doğal yaşamın yenilenmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.”
13 Şubat 2019 tarihinde görülecek bir sonraki duruşmada
davanın karara bağlanması bekleniyor.